Yediğimiz ve içtiğimiz besinler ile birlikte vücudumuza vitaminler ve madensel tuzlar girer. Vücudumuza yediklerimiz ile birlikte giren azotlu maddelerin yanması sonucu üre meydana gelir. Üre, idrar yolu ile vücudumuzdan atılır. Eğer üre, vücuttan dışarı atılmaz ise bunun sonucu olarak üre veya diğer bir adıyla üremi hastalığı oluşur. Üre, kanda biriktiği zaman üremi hastalığı ortaya çıkar. Eğer üre, vücuttan idrar ile dışarı atılamaz ise böbrekler iflas eder ve kişide hayati fonksiyonlar gider.

Üreme Yükselmesi Neden Olur?
Ürenin yükselmesi ile böbrekler arasında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır. Böbreklerin süzme işlemi ne kadar az olursa ürenin fazla olma ihtimali o kadar çoktur. Kişinin vücuduna yeterince su almaması sonucu vücutta su kaybı olacaktır. Su kaybının olması böbreklerin üreyi dışarı atmak için yeterince su bulamamasına neden olacaktır. Bu durum ürenin vücutta artmasına ve kişinin böbreklerinin zarar görmesine neden olur. Bunun yanında böbrek dokularında herhangi bir ezilme durumu var ise böbrekler yine süzme işlemini yapamayacak ve yine üre miktarı artacaktır. Bir süre sonra da böbrekler iflas edecektir.

Ürenin Belirtileri
Vücudun çeşitli salgılarında ürenin bulunması iyi sonuçlar doğurmaz. Tükürük ile salgılanan üre sonucu ağızda kötü bir koku ve tat olur. Üre, mide sıvısıyla birlikte salgılandığı zaman buradaki yıkım ürünleri ülserleşir ve mide iç yüzünün kanamasına neden olur. Böyle bir durumda kişide bulantı ve kusma olur. Diğer belirtiler arasında ise; kişide baş ağrısı, baş dönmesi, geçmeyen hıçkırık sayılabilir.

Ürenin Tedavisi
İlk olarak üreye neden olan esas hastalık ortaya çıkarılmalıdır. Ürenin vücuttan neden atılamadığı tespit edildikten sonra tedavi aşamasına geçilmelidir. Hastanın su ve elektrolit dengesi dikkatli bir şekilde takip edilmelidir. Ciddi durumlarda suni böbrekten faydalanılır. Dönüşü olmayan üremi hastalıklarında kesin tedavi için böbrek nakli gereklidir.