Tüp Bebek Tedavisinde Sık Sorulan Sorular

  • ALTERNATİFTIP
  • Tüp Bebek Tedavisinde Sık Sorulan Sorular için yorumlar kapalı
  • 1.007 kez görüntülendi

Tüp Bebek Tedavisinde Sık Sorulan Sorular

Tüp Bebek Tedavisinde Sık Sorulan Sorular

Tüp bebek tedavisi çok fazla soruları da beraberinde getiren özel bir tedavi süreci ve umutla bekleyiştir. Biz de bu yazıda sizlere bugüne kadar tüp bebek tedavisi hakkında bize en çok sorulmuş soruları derleyerek bir derleme hazırladık. Siz de tüp bebek tedavisi hakkında farklı bir konuda aklınıza takılan sorularla beklemeyin ve yazının altına yorum olarak yazabilirsiniz. En kısa zamanda cevabınızı sayfaya eklemiş olacağız.

1. Tüp bebek tedavisinde cinsel ilişki yasak mıdır?
Tüp bebek tedavisi sırasında belirli dönemlerde cinsel ilişkide bulunulmasında bir sakınca olmaz. Ancak tüp bebek için hızlı gelişmesi için ilaç tedavisi verilen yumurta keseleri, belli bir boyuta ulaştıktan sonra cinsel birliktelik yasaklanır. Bunun nedeni yumurtalık boyutunun artmasına bağlı olarak hastanın kasık ağrısı hissetmesi, yumurta keselerinin erken çatlaması ya da yumurtalıkların kendi etrafında dönmesi gibi riskler yaşanmaması içindir. Ayrıca yumurta toplama günü eşten sperm örneği gerekecektir. Bu nedenle işlemden en az 2 -7 gün öncesinde baba adayının cinsel perhize girmesi gerekmektedir. Embriyo transferi planlanıyor ise transferden en az 2 gün sonrasında yeniden cinsel ilişkide bulunulması önerilebilir. Bu süreç doktorunuzla görüşülerek planlanmalıdır.

2. Tüp bebek tedavisinde dış gebelik yaşanır mı?
Tüp bebek tedavisinde embriyo transferi sonrasında doktorun önerdiği gün kanda gebelik testi yapılır. Bu test ile kanda gebelik hormonu ölçülür ve gebelik sonucu kesin olarak elde edilir. Gün aşırı gebelik testi değerinde yaklaşık 2 kat kadar bir artış olması sağlıklı bir gebelik oluştuğunun göstergesidir. Gebelik testi değeri belli bir seviyeye geldiğinde de ultrason muayenesi ile gebelik kesesi kontrolü yapılır. Eğer gebelik kesesi görünmüyorsa, kanda gebelik testi tekrarlanır. Bu aşamada akla ilk gelen durum ise dış gebelik olmaktadır.

Tüm gebeliklerin yaklaşık olarak % 1-2 ′sinde dış gebelik ile karşılaşılmaktadır. Tüp bebek tedavilerinde de dış gebelik riski bulunmaktadır ve tüp bebek tedavilerindeki genel gebelik oranlarına bakıldığında bu risk %1’in altındadır.

3. Tüp bebek tedavisinde herkese genetik tarama önerilir mi?
Tüp bebek tedavisinde embriyolara uygulanan genetik tarama yöntemleri ile sayısal kromozom bozuklukları ve kromozomlardaki yapısal değişiklikler incelenebilir. Deneyimli bir embriyoloji ekibi embriyo biyopsisi ile embriyonu inceler. Bu işlem sırasında embriyonun zarar görme riski genellikle %1’in altındadır. Ekip önemlidir.

Bu şekilde bebekte olabilecek kromozomal bozukluklar tespit edilir. Genetik açıdan bozuk olan embriyolar elenir ve böylece gebelik şansı artmış olur. Genetik tarama ile tekrarlayan düşükler, anomali veya metabolik hastalıklı bebek öyküsü, ileri kadın yaşı, kadın veya erkekte kromozomal bir bozukluk, açıklanamayan kısırlık, kötü sperm kalitesi ve sperm DNA hasarı olan durumlarda hastalara önerilir ve yapılmalıdır.

4. Tüp bebek tedavisi kaç kez yapılabilir?
Tüp bebek tedavisi çocuk isteyen ama normal şartlarda olmayan çiftlerde günümüz tıp teknolojisi ile en başarılı sonuçlar verebilen üremeye yardımcı tedavi yöntemidir. Muayene ve değerlendirilmelerin ardından uygun tedavi protokolü ile işlemlere başlanılır. Yeni geliştirilen uygulamalar sayesinde gebelik oranları giderek artmakla birlikte maalesef % 100 oranlara ulaşılamamaktadır.

Tüp bebek gibi tüm üreme tedavilerinde sınırlama bulunmamaktadır. Tedavi neticesinde başarısız bir sonuç elde etme olasılığı hep vardır. İlk denemesinde başarısız sonuç elde edilen pek çok hasta, takip eden süreçlerde yapılan denemelerde gebelik elde edebilmektedir.

5. Tüp bebek tedavisinde embriyo transferi ne zaman yapılır?
Tüp bebek tedavilerinde laboratuvarda oluşturulan embriyoların hayatta kalmaları için gelişimlerine destek olacak solüsyonların içinde bulunması gerekmektedir. Tüp bebek tedavisindeki en önemli aşama embriyo gelişimidir. Döllenme sağlandıktan sonra embriyo gelişimi özenle takip edilerek uygun olan günde transfer işlemi gerçekleştirilir.

Tüp bebek merkezinde hastaya uygulanan tedavi protokolüne, kadından elde edilen yumurta sayısına ve kalitesine, gelişmekte olan embriyonun sayısına ve kalitesine göre embriyonun transfer edilme günü değişim göstermektedir. Genel olarak yumurta toplanmasının ardından 4., 5. ve 6. günler embriyo transferi için uygundur.

6. Erkekler sperm vermekte zorlanıyorsa ne önerilir?
Kadının yumurta toplama işlem gününde erkekten de sperm örneği alınması gerekir. Bu örnek kliniklerde kişinin kendisini rahat hissetmesinin sağlanan özel odalarda, mastürbasyon vasıtası ile alınmaktadır. Ancak yine de bazı durumlarda eşler strese bağlı bu örneği vermekte zorlanabilirler.

Erkekte ereksiyon problemi varsa ereksiyona yardımcı olabilecek bazı ilaçlar da hastaya verilebilir. Mastürbasyonla sperm elde edilememesi halinde, geriye boşalma veya menide hiç sperm olmaması durumunda ise erkeklerden bazı cerrahi işlemler ile sperm elde edilebilmesi mümkündür.

7. Tüp bebek tedavilerinde erkekteki sperm sayısı yaşa göre değişir mi?
Erkeklerde sperm üretimi her yaşta devam eder. Ancak erkeğin yaşının ilerlemesiyle birlikte, sperm kalitesinde düşüş olur. 55 yaş ve üzeri erkeklerde ise sperm hareketliliği %54 oranında azalır. Burada etken ise yaş ilerledikçe spermin DNA’sında bazı bozulmaların olmasıdır. Bu değişimlere bağlı olarak da spermin yumurtayı dölleme kabiliyeti azalır. Erkek yaşı ne kadar genç ise bir kadının gebe kalabilme ihtimali o kadar artmaktadır.

8. Hiç spermi olmayan erkeklere tüp bebek tedavisi yapılabilir mi?
Erkeklerde menide hiç sperm görülmemesi durumuna azospermi denilmektedir. Azospermi, infertilite problemi olan erkeklerin ortalama %15’inde, tüm erkeklerin ise %1’ inde vardır. Spermin taşındığı kanallarının tıkalı olması halinde görülen azospermide, sperm üretimi olmasına rağmen menide sperm olmaz. Doğuştan olabildiği gibi sonradan (cerrahi, travma) da bu tıkanıklık oluşabilir. Bu duruma obstrüktif azospermi denilmektedir ve tüm hastaların %40’ ında saptanmaktadır.

Öncelikle azosperminin nedeni araştırılmalı ve tedavi çıkacak sonuçlara göre planlanmalıdır. Fiziki muayene yapılmalı, sonrasında skrotal doppler ultrasonografi ve laboratuvar tetkikleri ile değerlendirilmelidir.

9. Anne babada genetik sorun varsa çocukta da çıkar mı?
Sperm ve yumurtada 23 kromozom vardır. Bu kromozomlar döllenme yoluyla bir araya geldiği zaman vücudumuzdaki 46 kromozomlu yeni hücreleri oluşturur. Bu nedenle anne ve babadaki genetik sorunların bazıları bebeğe de geçebilir. Ancak yardımcı üreme tedavilerinde genetik taramalar yapılarak, genetik açıdan sağlıklı embriyolar seçilir.

10. Tüp bebek tedavisinde başarı oranı neye göre belirlenir?
Tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen, tedaviye giren çifte ve merkeze ait pek çok faktör vardır.
• Çiftlerin genel sağlık durumu ve kullandıkları ilaçlar
• Çiftin sahip olduğu üreme sorunları
• Başarısız yardımcı üreme tedavisi geçmişi
• Üreme hücre sayısı ve kalitesi, hormon tahlilleri, rahim tüp filmi bulguları, ultrasonografi verileri ve spermiogram testi sonucu
• İleri kadın ve erkek yaşı
• Embriyonun kalitesi ve sayısı
• İmmun sistem bozuklukları
• Tüp bebek merkezinin teknik donanım ve işleyişi bunlardan sadece bir kaçıdır.

11. Turner Sendromu tüp bebek için engel midir?
Turner sendromu dişilerde en çok görülen kromozomal anomalilerdendir. Ailevi veya kalıtsal bir hastalık değildir. Toplumda görülme sıklığı 1/2500‘ dür. Sadece kız çocuklarında görülür. X kromozomunun bir kısmının veya tamamının yokluğu veya yapısal bir bozukluğu nedeniyle vardır. Ancak oluşan bu embriyoların yaklaşık %1’ i doğum evresine kadar ulaşabilmektedir. Bu aşamaya ulaşan bebeklerde ilerleyen yaşlarda kısa boy, lenfödem, yele boyun, düşük saç çizgisi, kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, üriner sistem bozuklukları, işitme ve duyma problemleri, primer amenore, erken yumurtalık yetmezliği ve infertilite ile karşılaşılmaktadır.

Bu tip hastalarda genetik taramalı tüp bebek tedavileri ile gebelik elde edilebilir.

12. Tüp bebek öncesi Rahim tüp filmi (HSG) gerekli mi-dir?
Tedaviye başlamadan önce rahim içinin ve tüplerin yapısal ve işlevsel özelliklerinin görülmesi için rahim tüp filminin çekilmesi önerilir.

Eğer hastalarda erken doğum, tekrarlayan gebelik kayıpları, başarısız tüp bebek denemeleri, geçirilmiş karın içi enfeksiyonlar, karın içi ve rahim içi ameliyatlar, myomektomi gibi öykülerin olması halinde ya da muayene esnasında ultrasonografide rahim içinde düzensizlik, perde, polip ve miyom benzeri görünümler varsa rahim tüp filmi çekilmesi önerilmektedir.

13. Tüp bebek öncesi Histeroskopi ameliyatı gerekli mi?
Rahim tüp filminde rahim içinde bir problem saptanması halinde Histeroskopi işlemi yapılarak rahim içinin gebeliğe hazır hale getirilmesi gerekebilir. Ancak hiçbir bulgusu ya da öyküsü olmayan hastalarda tüp bebek tedavisi öncesinde histeroskopi ameliyatının yapılması zorunlu değildir.

14. Yumurtalık tüplerinin açık veya kapalı olması önemli midir?
Tüp bebek tedavilerinde tüplerin açık ya da kapalı olmasının bir önemi bulunmamaktadır, çünkü embriyo direk rahime yerleştirilmektedir. Ancak embriyonun rahim iç zarına tutunabilmesi ve gebeliğin rahim içinde devam edebilmesi adına tüplerin sağlıklı olması ya da rahime giriş yerinden kapalı olmaması önemlidir.

15. Miyom ya da yumurtalıkta kist varsa tüp bebek teda-visi uygulanır mı?
Her myom ve her yumurtalık kisti tüp bebek tedavisine engel değildir. Myomun türü, myomun yerleşim yeri, myomun boyutu, sayısı, gebelik kayıp öyküsü ve başarısız tüp bebek denemesi varlığı değerlendirildikten sonra myoma yönelik olarak bir cerrahi işlem gerekip gerekmediği hekim tarafından hastaya anlatılır.

Yumurtalık kistlerine ise kötü huylu olmadıkları sürece herhangi bir cerrahi işlem yapılması önerilmemektedir. Zira yapılan her cerrahi işlem yumurtalık rezervinin azalmasına neden olabilir. Cerrahi işleme gerek duyulmayan hastalarda tüp bebek tedavisi ya da embriyo transferi öncesinde myomların ve kistlerin bazı medikal tedaviler ile baskılanması gerekebilir.

17. Tüp bebek için sperm sayısı kaç olmalıdır?
Sperm sayısı, hareket ve morfoloji problemi olan çiftlerin çocuk sahibi olabilmeleri yardımcı üreme tedavi yöntemleri ile olabilir. Cinsel ilişki ile gebelik elde edilebilmesi için baba adayının sperm konsantrasyonun en az 15 milyon, toplam sperm sayısının da en az 39 milyon olması gerekmektedir. Bundan daha az olan değerlerde doğal yollarla gebelik elde edilebilme şansının azalması nedeniyle yardımcı üreme tedavilerinden destek alınması önerilmektedir.

18. Sperm sayısı yükselir mi?
Erkeklerde sperm üretimi ileri yaşlara kadar devam etmektedir. Ancak erkeklerin de yaşla birlikte üreme potansiyellerinde bir azalma oluşmaktadır. Sperm analizi sonuçları maruz kaldıkları çevresel etkenlere, yaşam kalitelerine, genetik mirasa göre değişim göstermektedir. Bu nedenle öncelikle sperm sayısını düşüren faktörlerden uzak durulması gerekmektedir. Sigara, alkol, uyuşturucu, aşırı kilo hem genel sağlık açısından zararlıdır, hem de spermin sayı ve kalitesinde azalmaya neden olmaktadır.

Sperm sayısının artmasını sağlamak için piyasada sperm çoğaltıcı olarak satılan ürünlerden kesinlikle kaçınmak gerekmektedir. Bununla birlikte gıda takviyesi olarak geçen ve antioksidan özelliği olan bazı ilaçların semen analizi üzerinde iyileştirici etkilerinin olduğu bazı yayınlarda gösterilmiştir. Ancak öncelikle sperm analizindeki sorunun belirlenmesi, bu sorunun düzeltilebilmesi adına önlemlerin alınması ve bu soruna yönelik tedavinin planlanması için infertilite ile ilgilenen bir üroloji doktorundan ve yine infertilite ile ilgilenen bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanından destek alınması gerekmektedir.

19. Spermler hareketsiz ise tüp bebek olabilir mi?
Spermlerin belirli oranlarda hareketli olması gerekir. Çünkü düşük hızda spermin yumurtaya ulaşması zaman alır ve bu süreçte sperm canlılığını kaybedebilir. Sperm hareket problemlerinin varlığında yardımcı üreme tedavilerinden (aşılama, tüp bebek) destek alınması gerekmektedir. Yine bazı gıda takviyeleri ve ilaç tedavileri ile sperm hareketlerinin kısmen düzeltilmesi mümkün olabilir.

20. Tüp bebek tedavisi tekrarlandığında yumurtalar tükenir mi?
Tüp bebek tedavisinde o ay içinde seçilen yumurta keselerinin çoğu olgunlaştırılmaya çalışılarak elde edilen yumurta sayısı arttırılmaya çalışılır, yani vücudun onları yok etmesine engel olunur. Bu nedenle tüp bebek tedavileri ile kadının yumurta rezervinin azalması ya da tükenmesi söz konusu değildir.

22. Tüp bebek tedavisi öncesi beslenme planı yapılır mı?
Tüp bebek tedavisi öncesinde özel bir beslenme programına gerek yoktur, ancak dengeli beslenme hem genel vücut sağlığı hem de hamileliğin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için önemlidir. Bu da tüp bebek tedavisinde başarı elde edilmesine yardımcı olur. Bu nedenle öncelikle çiftin sağlık durumları ve hastalıkları değerlendirilmeli ve ona göre bir beslenme programı önerilmelidir.

23- Tüp bebek sonrası beslenme planı gerekli midir?
Tüp bebek tedavisi öncesindeki hazırlıklar, tedavi esnası ve tedavinin sonrası olmak üzere 3 aşamalı şekilde düşünülmelidir. Bu üç aşama birbirine etkiler. Bu bakımdan tıpkı tedaviye başlamadan önce olduğu gibi tedavi sonrasında da yukarıda bahsi geçen sağlıklı beslenme kuralları takip edilmelidir.

24. Bağlanan tüpler daha sonra açılır mı?
Daha fazla çocuk sahibi olmayı istemeyen çiftler, sistemik bir hastalık nedeniyle gebe kalmasına izin verilmeyen kadınlar, doğum kontrol yöntemi olarak tüplerini bağlatmayı tercih edebilmektedir. Bunun dışında geçirilen enfeksiyonlar, karın içi ameliyatlar ya da endometriozise bağlı olarak tüplerde oluşan hasar nedeniyle de tüplerin bağlanması söz konusu olabilir.

Tüplerin açılması ameliyatı tüplerin bağlanması kadar kolay ve pratik değildir. Bu ameliyatlarda laparoskopi ile veya açık ameliyat ile bir operasyon mikroskobu veya büyüteç (lup) kullanılarak mikrocerrahi ile tüpün bağlı olan iki ucu bulunur ve daha sonra bu uçlar kesilerek uç uca getirilip yeniden dikilir. Ancak genel olarak tüp eski haline tam olarak geri getirilemez ve buna bağlı olarak da dış gebelik oranlarında bir artış gözlenir.

Kaynak: https://www.bulenttiras.com

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.