Soğan; sarımsak ve pırasayı da içeren sebze ve otlardan oluşan allium ailesinin bir parçasıdır. Allium sebzeleri, karakteristik ve keskin lezzetleridir ve ayrıca tıbbi özellikleri açısından yüzyıllardır yetiştirilmektedir. Soğan boyut, şekil, renk ve lezzet olarak değişiklik gösterebilir. En yaygın türleri kırmızı, sarı ve beyaz soğandır. Tatları, genellikle yetiştirildiği ve tüketildiği mevsime göre keskin, baharatlı ve tatlı olabilir. Dünya genelinde her yıl 105 milyar liralık soğanın hasat edildiği tahmin edilmektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre, Çin en büyük soğan üreticisidir.

Soğan, flavonoidler ve polifenoller de dahil olmak üzere, yüksek antioksidan kaynağıdır. Antioksidanlar; daha iyi kan şekeri düzeyleri elde etmenize, güçlü kemikler oluşturmanıza ve çoğu hastalığın kökünde olduğunu bildiğimiz iltihaba karşı korunmanıza yardımcı olabilir.

 

Soğanın Besin Değerleri

Soğan beslenme değeriyle ilgili araştırmalara göre, sarı soğan en sülfürik bileşikleri içerir, ancak kırmızı soğan diğer koruyucu antioksidanlar bakımından daha yüksektir. Tatlı soğan, hasat edilmeden önce toprağa daha uzun süre bırakılır, bu yüzden karbonhidratlarının çoğunun şekerlere dönüşme şansı vardır, dolayısıyla tatları daha tatlıdır. Genellikle soğanın kokusu ve tadı ne kadar güçlü olursa, besin değeri de o kadar yüksektir. Bu nedenle soğanın gözyaşı döktüreni güzel kabul edilir. Bir fincan çiğ ve doğranmış soğanın besin değerleri aşağıdaki gibidir:

64 kalori

0 gram yağ

2 gram protein

2 gram lif

7 gram şeker

8 miligram C vitamini (Günlük ihtiyacın %20’si)

0.2 miligram B6 vitamini (Günlük ihtiyacın % 10’u)

0.2 miligram manganez (Günlük ihtiyacın %10’u)

22 miligram folat (Günlük ihtiyacın %8’i)

234 miligram potasyum (Günlük ihtiyacın %7’si)

46 miligram fosfor (Günlük ihtiyacın %5’i)

 

 

Kanserle Savaşmaya Yardım Eder

Allium sebzeleri kansere, özellikle de mide ve kolorektal kanserlere karşı kapsamlı olarak incelenmiştir. Soğanın yararlı ve kanser önleyici etkileri büyük olasılıkla zengin organosülfür bileşiklerinden kaynaklanmaktadır. Bu bileşiklerin kanseri inhibe ettiği mekanizma kesin olarak bilinmemekle birlikte, hipotezler; tümör büyümesinin ve ve serbest radikal oluşumunun önlenmesinde etkili olduğunu düşünüyorlar. Soğan aynı zamanda kansere neden olduğu bilinen serbest radikallerin oluşumuyla mücadelede yardımcı olan ve güçlü bir antioksidan olan C vitamini açısından da muhteşem bir kaynaktır. Ne kadar çok soğan tüketirseniz o kadar çok kanser koruması elde edersiniz.

Kalp Sağlığını Koruyor

Soğanların fibrinolitik faydaları vardır, yani kan pıhtı oluşum riskini azaltarak kardiyovasküler koruma sağlarlar. Ayrıca, “kötü” LDL kolesterolüne karşı da koruma sağlayabilirler. Bunu kan damarlarındaki zararlı serbest radikallerin aktivitesini sınırlandırarak yaparlar, bu nedenle oksidatif stresi düşürür; kan dolaşımı ve kan basıncı seviyelerini iyileştirirler.

Kemik Sağlığını Destekler

Soğan, kemik sağlığı için olumlu yararlar sağlar, çünkü soğanlar kemik mineral yoğunluğunu artırmaya yardımcı olabilir; bu da kırık riskini azaltır. Güney Carolina Üniversitesi’nde Aile Hekimliği Anabilim Dalı tarafından yapılan bir araştırma, soğan tüketimi sıklığı arttıkça kadınlarda kemik yoğunluğunun arttığını tespit etti. Günde bir kez soğan tüketen kadınların genel kemik yoğunluğunun, ayda bir kez soğan tüketenlerden %5 daha fazla olduğunu belirttiler. Araştırmacılar, fazla soğan tüketen kadınların, hiç soğan yemeyenlere kıyasla kalça kırığı riskinin %20 daha az olduğunu da gözlemlemiştir.

Soğanın kemik yapıcı faydalarından sorumlu mekanizma, kemik parçalanmasını önlemeye ve osteoporozu önlemeye yardımcı olan ‘GPCS maddeleri (gamma-L-glutamil-trans-S-1-propenil-L-sistein sülfoksitler) olabilir.

 

Diyabeti Önleme ve Yönetmeye Yardımcı Olabilir

Kore’deki Bitki Kaynakları Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan büyük bir meta-analiz, soğan özütünün diyabetle savaşmaya yardımcı olabileceğini buldu. Çünkü soğan tüketmek, plazma glikoz konsantrasyonlarını ve vücut ağırlığını düşürmek için etkili olabilir. Soğan, kan dolaşımına salınan kan şekeri seviyesini kontrol etmek ve insülin direncini önlemek için etkili, doğal bir yoldur. Araştırmalar, soğanların krom sağladığını göstermektedir. Krom bu kan şekeri kontrolünde faydalıdır ve diyabetin önlenmesine yardımcı olabilir.

 

Artrit ve Astım Riskini Düşürür

Soğan büyük bir antienflamatuvar gıda olduğu için, artrit veya astım gibi ağrılı inflamatuvar hastalıklardan muzdarip kişilerin tüketmesi çok sağlıklıdır. Ulusal Artrit Vakfı’na göre, soğanlarda bulunan quercetin, artrit hastaları için özellikle faydalı olabilir, çünkü iltihaplanmaya neden olan lökotrienler, prostaglandinler ve ağrı ve şişmeyi kötüleştiren histaminlerin engellenmesine yardımcı olur.

 

Solunum Yolu Enfeksiyonlarına Karşı Savunma Oluşturur

Bir dahaki sefere, soğuk algınlığı veya solunum yolu rahatsızlığı çekiyorsanız, soğukluğun üstesinden gelmenin doğal bir yolu olarak soğan tüketmeyi deneyin. Uzmanlar, soğan tüketmenin bağışıklık savunmasını artırabileceğine inanıyor; ayrıca iltihap ile savaşmanıza yardımcı olacaktır. Burunda, akciğerlerinde ve solunum sisteminde mukusun azaltılması yoluyla daha iyi hissetmenize sebep olur.

Doğurganlığı Geliştirmeye Yardım Edebilir

Antioksidanların sperm sağlığı parametreleri üzerinde büyük etkisi vardır, bu nedenle soğan doğurganlığı artırmak için doğal bir yol olabilir. İran’da Azad Üniversitesi’nden araştırmacılar, soğanın farelerin doğurganlığı üzerindeki etkilerini araştırdıklarında, 20 gün boyunca yüksek miktarda soğan alan farelerde; toplam testosteron, sperm konsantrasyonu, canlılığı ve hareketliliği gibi faktörlerin önemli ölçüde arttığını tespit ettiler.

Herkes Bol Bol Soğan Tüketebilir mi?

 

Soğan, sindirim problemi, mide ekşimesi veya asit ve reflü gibi durumlardan muzdarip kişilerde reaksiyona neden olma eğilimindedir. Soğan tükettikten sonra bir reaksiyon fark ederseniz, semptomların giderilip temizlenip temizlenmediğini görmek için bir süre soğan yememeyi denemeniz gerekebilir.

Bazı insanlar küçük miktarlardaki pişmiş soğanı, büyük miktarlardaki çiğ soğanlardan daha iyi sindirebilirler, bu nedenle bazı deneme yanılmalarla en iyi nasıl tüketebileceğinizi bulabilirsiniz. Beyaz, kırmızı veya sarı soğan sizi rahatsız ediyorsa, daha az sindirim sorunlarına neden olan, aynı zamanda lezzet ve besin maddelerini çeşitli tariflerle renklendirebileceğiniz pırasa veya taze soğan yemeyi tercih edebilirsiniz.