Roka, aynı ailedeki diğer sebzelerle (brokoli, lahana ve brüksel lahanası) aynı faydalar sağlayan az bilinen turpgillerdendir. Roka yapraklarının bir ısırığında dahi keskin bir lezzet vardır. Diğer yeşilliklerle birlikte roka, çok yüksek nitrat seviyeleri içerir. 100 gramda 250 miligramdan fazla nitrat ihtiva eder. Yüksek miktarda nitratın, kan basıncını düşürdüğü, egzersiz sırasında oksijen ihtiyacı miktarını azalttığı ve atletik performansı artırdığı gösterilmiştir.

  • Roka, turpgiller ailesine mensuptur.
  • Rokadaki belirli bir kimyasal madde, kanserin ilerlemesinin yavaşlatılmasına yardımcı olabilir .
  • Roka, egzersiz sırasında kas oksijenasyonunu da geliştirebilir.

Birçok çalışma, roka gibi bitkilerin tüketiminin artmasının obezite, diyabet, kalp hastalığı ve genel mortalite riskini azaltırken, sağlıklı bir cilt, enerji artışı ve toplamda daha düşük kilo alımı gibi faydaları olduğunu da belirtti. Fakat her çeşit meyve ve sebzeyi uzun süre fazlaca tüketmek birçok olumsuz sağlık koşulları riski ile ilişkilendirilmiştir.

Bu yazımızda, rokanın beslenme ve muhtemel sağlık yararlarını derinlemesine ele alacağız.

Kanseri Önler

 

Son 30 yılda, turpgillerden zengin beslenmenin kanser riskini düşürdüğü belirlendi; özellikle akciğer ve kolon kanserinde etkilidir. Son zamanlarda yapılan araştırmalar, roka, zencefil vb. sebzelere acı tat veren kükürt içeren bileşimlerin(sülforafan), aynı zamanda onlara kanserle mücadele gücünü kazandırdıklarını ileri sürdü. Sülforafan şu anda melanom(cilt kanseri), özofagus(yemek borusu kanseri), prostat ve pankreas kanserleriyle bağlantılı umut verici erken sonuçlarla, kanseri geciktirme veya engelleme becerisi nedeniyle araştırılıyor. Araştırmacılar, sülforafanın, kanser hücrelerinin ilerlemesinde rol aldığı bilinen enzim histon deasetilaz (HDAC) ‘yi engelleyebildiğini buldu. HDAC enzimlerini durdurma yeteneği, sülforafan ihtiva eden gıdaları gelecekte kanser tedavisinin potansiyel olarak güçlü bir parçası haline getirebilir. Kolayca tanınabilecek turpgiller; brokoli, karnabahar, brüksel lahanası, lahana, şalgam,su teresi ve rokadır. Roka ayrıca yüksek sıcaklıkta hazırlanan ya da ızgarada üretilen gıdaların ihtiva ettiği heterosiklik aminlerin kanserojen etkilerinin engellenmesinde önemli rol oynadığı gösterilen klorofili de içerir.

 

 

Metabolizmayı Hızlandırır

 

Rokanın bir diğer yararı, içerisinde metabolizmayı teşvik eden B-Kompleks vitaminlerin varlığıdır. İçerisindeki sekiz tür B vitamini; enerji üretimi, yağ sentezi, kırmızı kan hücrelerinin üretimi ve hücre ve metabolik sağlık için birçok hayati süreç dahil olmak üzere tüm farklı hücre faaliyetlerine katılmakta ve yardımcı olmaktadır. Bu da metabolizmayı hızlandırır.

 

Diyabetle İlişki Semptomları Azaltır

 

Yapraklı yeşillerin, glikoz düzeylerini düşürdüğü, insülin duyarlılığını artırdığı ve diyabetli hastalarda oksidatif stres kaynaklı değişiklikleri önlediği gösterilen alfa-lipoik asit olarak bilinen bir antioksidan bulunur. Alfa-lipoik asit üzerinde yapılan çalışmalar diyabetiklerde periferik damar hastalığı ve otonom nöropati(sinir hasarı) azalmasına yardımcı olduğunu kanıtlamıştır. Bununla birlikte, çoğu çalışmada intravenöz alfa-lipoik asit kullanılmıştır, bu nedenle besin olarak tüketmenin aynı faydaları sağlayıp sağlamayacağına dair belirsizlikler halen mevcuttur.

Osteoporozun Önlenmesine Yardım Eder

 

Düşük K vitamini alımı, kemik kırığı riskiyle ilişkilidir. Yeterli miktarda K vitamini tüketimi kemik matris proteinlerinin değiştiricisi olarak hareket ederek, kalsiyumun emilimini artırarak ve kalsiyumun üriner atılımını azaltarak kemik sağlığını geliştirir. Roka aynı zamanda günlük kalsiyum ihtiyacına da katkıda bulunur ve 2 bardak kadar roka 64 miligram kalsiyum ihtiva eder.

 

Egzersiz ve Atletik Performansa Katkı Sağlar

 

Roka suyu şeklindeki nitrat takviyesinin egzersiz sırasında kas oksijenasyonunu artırdığı gösterilmiştir; bu artmış nitrat seviyesinin uzun süreli dayanıklılık egzersizi sırasında egzersiz toleransını artırabileceğini düşündürmektedir. Bazı araştırmacılar, oksijenasyon eksikliği nedeniyle günlük yaşantılarının fiziksel olarak zor olduğunu düşünen kardiyovasküler, solunum veya metabolik hastalıkları olanların yaşam kalitesini artıracağına inanıyorlar. Roka, 4 kilometrelik bir bisiklet sürüş denemesinde %2,7 olan performansı, 16,1 kilometrelik bir deneme sürüşünde %2,8 (45 saniye) artırdı. Turpgiller, nitrat bakımından zengin sebzelerin başında gelir. Roka gibi yeşil yapraklı sebzeler en iyi nitrat kaynakları arasındadır.

 

Bağışıklık Sistemini Artırıyor

 

Roka, vücudun bağışıklık sisteminin savunmasını bir şekilde destekleyen vitaminler ve mineraller ile yüklüdür. Vücut, rokadaki bakırla birlikte daha fazla beyaz kan hücresi yaratmaya teşvik edilir ve bitki, bağışıklık sisteminizin gücünü artırmak için çalışmaya başlar.

C vitamini vücudunuzun tehlikeli, enflamasyonlu serbest radikalleri bulması ve vücuda zarar vermeden önce vücudunuzdan atması için en iyi savunmalardan biridir. Bu iyi bilinen faydalı vitamin, rokada büyük miktarlarda bulunur ve bağışıklık sisteminize ekstra bir baskı uygulayarak kanseri önlemeye yardımcı olmanın yanında vücudun sağlıklı olmasını da sağlar.

İçerdiği Antioksidanlar Vücuda Detoks Etkisi Yaratır

 

Roka, antioksidanlar için mükemmel bir kaynaktır ve bir kişinin ORAC değerini (Oksijen radikal absorbans kapasitesi) büyük ölçüde artırabilir. Antioksidanlar; hücrelere enzim tepkimelerinin sağlıklı bir dengesinin sağlanması ve aktif olarak sisteminize saldıran hastalık kökenli serbest radikallerin tahrip edilmesi işlevini görür. Antioksidanlar; soğuk algınlığı, kanser, kalp rahatsızlıkları ve erken yaşlanma gibi daha basit hastalıklara karşı savunmalarınızı güçlendirmek için çalıştıklarından bağışıklık sistemi için ayrıca yararlıdır.

 

Göz Sağlığını İyileştirir

 

Roka, kişinin düzgün görme kabiliyetini geliştirmek için uzun zamandır ünlü olan rokada doğal olarak bulunan pigmentlerden oluşan, iyi bilinen bir karotenoid kaynağıdır. Aslında karotenoidler, bir kişinin görüş alanının tehlikeye atıldığı maküla dejenerasyonunun sürecini yavaşlatır. Birçok durumda, bu durum kataraktlara neden olur, bu durum artmadan tedavi edilmelidir. Diyetinizdeki karotenoid miktarını artırarak (ve roka karotenoid için mükemmel bir kaynaktır), roka yiyenler yaşlanmanın klasik semptomunu yavaşlatabilir.

 

Mineral Soğurmayı Artırır

 

Roka, ıspanak gibi diğer popüler yapraklı sebzelere kıyasla çok düşük bir oksalat seviyesine sahiptir. Oksalatlar vücut sistemleri tarafından minerallerin emilimini engeller, bu da yeterli mineralleri tüketmede ters etki yapar. Böylece bakır ve demir gibi bitkiden elde ettiğiniz mineraller, verimli kullanım için vücuda daha kolay emilir.

 

Gereğinden Fazla Roka Tüketmenin Sağlığa Zararlı Olabileceğini Unutmayın!

 

Herşeyin fazlası zarar, öncelikle bunu unutmayın. Coumadin, warfarin gibi kan sulandırıcı ilaçlar alıyorsanız, kan pıhtılaşmasında büyük bir rol oynayan K vitamini içeren yiyecekleri çok fazla veya çok az yemeye başlamamanız önemlidir.

Düzgün depolanmazsa, nitrat içeren sebze suları nitratı nitrite dönüştüren bakteriler biriktirebilir. Yüksek nitrit seviyeleri, tüketildiğinde potansiyel olarak zararlı olabilir.

Kardiyovasküler hastalık veya ilişkili risk faktörleriniz varsa, yüksek nitratlı bir diyet başlatmadan önce bir doktora danışın.