Rahim Ağzı Kanseri Neden ve Nasıl Olur, Belirtileri, Ameliyatı ve Tedavisi

  • HASTALIKLAR
  • Rahim Ağzı Kanseri Neden ve Nasıl Olur, Belirtileri, Ameliyatı ve Tedavisi için yorumlar kapalı
  • 1.222 kez görüntülendi

Rahim Ağzı Kanseri Neden ve Nasıl Olur, Belirtileri, Ameliyatı ve Tedavisi

Serviks kanseri, veya toplumda daha bilindik adıyla rahim ağzı kanseri, üst vajinaya temas eden uterusun alt ucu olan serviks bölgesinde başlayan bir kanserdir.

1980’den beri, erken tanı tekniklerinin ilerlemesiyle servikal kanser insidansı yani görülme sıklığı % 45, ve bu kanserden ölüm oranı % 49 oranında azalmıştır.

Serviks kanseri, gelişmekte olan ülkelerdeki erken tanı testlerinden olan Pap testi uygulanmamış veya human papilloma virüs’e (HPV) karşı aşılanmamış kadınlarda en sık görülen ve ölüme neden olan kanserlerin başında gelir.

Rahim ağzı kanseri 45 yaş altı kadınlarda en sık görülen 2. kanser türüdür ve meme ve akciğer kanserinden sonra kanserden ölümlerin önde gelen 3. nedenidir.

Türkiye’de ise en sık görülen 8. kanser türüdür.

Serviks kanseri erken tespit edilirse, çok yüksek bir iyileşme oranına sahiptir. Serviks kanserine neden olduğu bilinen HPV virüsü’ne karşı aşılama etkili bir koruyucu önlemdir.

“Özel Hayat Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Nazmiye ŞENTÜRK”  Rahim Ağzı Kanseri’ni anlattı.

Rahim ağzı kanseri nasıl ve neden olur ?

Serviks kanserlerinin neredeyse tümü, HPV virüslerinden biriyle olan uzun süren enfeksiyon nedeniyle ortaya çıkar. HPV enfeksiyonu çok yaygındır ama korkmayın çünkü HPV enfeksiyonu olan çoğu insanda kanser gelişmez.

100’den fazla HPV türü vardır ve kanserle yalnızca belirli türleri ilişkilidir. Diğer HPV türleri cilt veya cinsel organlarda benign yani kanser olmayan siğiller oluşturur.

HPV’ler ayrıca her iki cinste ağız, boğaz ve anüs kanserleri’ne de neden olabilir.

Hangi HPV tipleri kanser yapar ?

Serviks kanseri olgularının çoğuna iki tip HPV (16 ve 18) neden olmaktadır. Serviks kanseri olgularının neredeyse % 70’inden ve  genital siğil’lerin %90’nından bu iki tip sorumludur.

HPV nasıl bulaşır ?

HPV enfeksiyonu cinsel temas veya cilt-cilt teması yoluyla yayılır. Enfeksiyon çok yaygındır ve genellikle kendiliğinden düzelir.

Bazı kadınlarda HPV enfeksiyonu devam eder ve servik hücrelerinde prekanseröz yani kanser öncesi değişikliklere neden olur. Bu değişiklikler düzenli servikal kanser taramaları (Pap testi olarak bilinir) ile tespit edilebilir.

PAP testi ve CIN nedir ?

Pap testi ile serviksteki yüzeysel bir hücre örneği, rutin bir pelvik muayene sırasında bir fırça veya çubukla alınır ve hücrelerin görünümü patolojik olarak incelenir.

Displazi, kanser olmayan, kanser öncesi olan anormal görünen hücrelerdir. Pap testi sırasında saptanan serviks displazisi, skuamöz intraepitelyal lezyon (SIL) olarak adlandırılır.

Servikal intraepitelyal neoplazi (CIN), serviksdeki prekanseröz değişiklikleri sınıflandırmak için kullanılan başka bir terimdir. CIN ve SIL gibi servikste önceden kanser değişiklikleri tedavi edilebilir, bu da kanser gelişimini önleyebilir.

Rahim ağzı kanseri’nin türleri nelerdir ?

Servikal kanserlerin % 90’ı skuamoz hücreli kanserdir.

Rahim ağzı kanseri’nin belirtileri  nelerdir ?

Özellikle erken evre servikal kanserler tipik olarak semptom üretmezler.

Serviks kanseri hücreleri çevresindeki dokuları istila etmeye başladığında belirtiler gelişebilir;

Anormal vajinal kanama
Menopozdan sonra vajinal kanama
Cinsel ilişki sonrası vajinal kanama
Adet dönemleri arasında kanama veya lekelenme
Her zamankinden daha uzun ya da daha ağır menstrüel dönemler
Anormal vajinal akıntılar
Cinsel ilişki sırasında ağrı.

Bu belirtilerin serviks kanseri için spesifik olmadığına ve çeşitli koşullardan kaynaklanabileceğine dikkat etmek önemlidir.

Serviks kanseri için risk faktörleri nelerdir ?

Daha önce söylediğim gibi, serviks kanseri, genellikle yüksek riskli HPV tiplerinden biriyle enfeksiyon sonucu gelişir. Bununla birlikte, HPV ile enfekte olan herkeste kanser gelişmediği için servikal kanser gelişiminde başka faktörlerin de rol oynadığı düşünülmektedir.

Risk faktörleri şunlardır;

Sigara içmek
HIV enfeksiyonu
Bağışıklık sisteminin zayıfladığı haller
Geçmiş veya mevcut Chlamydia enfeksiyonu
Obezite
Oral kontraseptiflerin uzun süreli kullanılması
Üç’ten fazla gebelik öyküsü
Erken gebelik (17 yaşından önce) öyküsü
Serviks kanseri için aile öyküsü

Serviks kanseri taraması nedir, nasıl yapılır ?

Amerikan Kanser Topluluğu (ACS), 21 ila 65 yaşları arasındaki tüm kadınlarda her 3 yılda bir tarama testi yapılmasını tavsiye etmektedir.

Rutin pelvik muayene sırasında elde edilen Pap smear, tipik tarama prosedürüdür, ancak bir Pap smear HPV testiyle birleştirildiğinde, 30 ve üstü yaştaki kadınlar için her 5 yılda bir tarama da kabul edilebilir.

Benign bir durum için total histerektomi yapılmış kadınlarda artık bir serviks olmadığından tarama yapılması gerekmez. Bununla birlikte, subtotal histerektomi uygulanmış kadınlar taranmalıdır.

Serviks kanseri teşhisi için hangi testler yapılır ?

Pap testi serviks kanseri taraması için yapılır.

Riskli HPV türlerini tespit etmek için kandan veya sürüntüden HPV-DNA Genotiplendirme yapılabilir.

Pap smear’da anormal hücreler tespit edilirse kolposkopi işlemi yapılır.

Kolposkopi, pelvik muayene sırasında serviksin dış yüzeyini incelemek için ışıklı bir mikroskop kullanır. Anormal bölgeler görülürse küçük bir doku numunesi biyopsi için alınır. Kolposkopi kolaydır, özel bir anestezi gerektirmez ve rahatsızlık açısından Pap smear’dan farksızdır.

Kanser varsa, tümörün boyutuna bağlı olarak, tümörün yayılma derecesini belirlemeye yardımcı olmak için başka testler yapılabilir. Bu ek testler göğüs grafileri, BT veya MR görüntüleme çalışmalarını içerir.

Sistoskopi (idrar torbasının iç kısmının bir aletle incelenmesi) veya proktoskopi (rektum muayenesi) gerekebilir.

Rahim ağzı kanseri’nin evreleri nasıldır ?

Kanser evresi, teşhis anında vücuda ne ölçüde yayılmış olduğu anlamına gelir. Evreleme kanserin en iyi tedavi planını belirlemenin önemli bir parçasıdır.

Serviks kanseri, 0’dan IV’e aşamalı olarak sınıflandırılır ve her sayısal aşamada birçok alt kategori bulunur.

Genel olarak, serviks kanserinin evreleri aşağıdaki gibidir:

Evre 0

Bu aşama gerçek bir invaziv kanser değildir. Anormal hücreler sadece CIN 3’deki gibi serviks yüzeyindedir. Bu aşama karsinom in situ (CIS) olarak adlandırılır.

Evre I

Herhangi bir lenf noduna veya uzak bölgeye yayılmamış küçük bir miktar tümör var.

Evre II

Kanser serviks ve rahmin ötesine yayılmış, ancak pelvis duvarlarını veya vajinanın alt kısmını istila etmiyor.

Evre III

Kanser, vajinanın alt kısmına veya pelvisin duvarlarına doğru büyümüştür. Tümör üreterleri bloke ediyor olabilir. Vücuttaki diğer bölgelere yayılma yoktur.

Evre IV

Kanserin yayılmış yani metastaz yapmış olduğu en son evredir.

Serviks kanseri tedavisi nasıldır ?

Serviks kanseri tedavisi, teşhis edildiğindeki kanser evresi dahil birçok faktöre bağlıdır.

Cerrahi yani ameliyat, radyoterapi, kemoterapi ve hedefli terapi serviks kanseri için yaygın tedavi yöntemleridir.

Cerrahi genellikle kanseri ortadan kaldırmak için, özellikle erken evreli tümörlerde uygulanır. Histerektomi (uterusun alınması) yapılabilir, ancak gebelik isteyen ve küçük tümörlü genç kadınlarda diğer prosedürler yapılıp uterus alınmayabilir.

Daha ileri kanserlerde, pelvik eksenterasyon olarak bilinen bir prosedürle rahim, çevreleyen lenf bezleri ve lokalizasyona bağlı olarak  kanseri çevreleyen diğer organ kısımları çıkarılır.

Radyoterapi serviks kanseri için diğer yaygın bir tedavi şeklidir. Radyasyon tedavisi kanser için ana tedavi olarak veriliyorsa, genellikle kemoterapi ile kombine edilir.

Radyasyon terapisinin yan etkileri arasında yorgunluk, ishal, cilt değişiklikleri, mide bulantısı, kusma, mesanenin tahrişi, vajinal tahriş, akıntı ve yumurtalıklar radyasyona maruz kaldıysa bazen menstrüel değişiklikler veya erken menopoz sayılabilir.

Servikal kanserin bazı evreleri için radyoterapi ile birlikte kemoterapi önerilebilir. Radyasyon tedavisinden önce veya sonra verilebilir. Serviks kanseri için yaygın olarak kullanılan kemoterapi ilaçları arasında cisplatin ve 5-fluorourasil bulunur.

Kemoterapi, tedaviden sonra tekrar ortaya çıkan rahim ağzı kanseri tedavisinde de tercih edilebilir. Kemoterapinin yan etkileri mide bulantısı, yorgunluk, kusma, saç dökülmesi ve ağız yaraları’dır.

Hedefli terapi, kanser hücrelerinin büyümesini teşvik eden hücresel işlemleri kesmek için özel olarak geliştirilen veya hedeflenen ilaçları ifade eder.

Bevacizumab hedefli tedaviye örnektir. Tümör büyümesi için gerekli olan yeni kan damarlarının yapılmasını engelleyen bir ilaçtır.

Bu tip hedefli terapi bazen ilerlemiş servikal kanserler için kullanılır.

Serviks kanseri önlenebilir mi ? Serviks kanseri aşısı var mıdır ?

Serviks kanseri, genellikle servikste kanser öncesi değişiklikleri tespit eden modern tarama teknikleri ve aşılama ile önlenebilir.

Serviks kanserine neden olan yaygın HPV türlerine karşı aşılar mevcuttur. Gardasil, Gardasil-9 ve Cervarix üç farklı HPV aşısıdır.

Gardasil‘in, daha önce HPV bulaşmamış gençlerde dört yaygın HPV tipi (6, 11, 16, 18) enfeksiyonunu önlemede % 100 etkili olduğu gösterilmiştir. Aşının yeni bir versiyonu olan Gardasil 9,  9 HPV türüne (6, 11, 16, 18, 31, 33, 45, 52 ve 58) bağışıklık sağlamıştır.

Cervarix, serviks kanseri ile en sık ilişkili olan iki HPV türü olan HPV 16 ve 18 enfeksiyonunu önler.

Rahim ağzı kanseri aşısı ne zaman yapılmalıdır ?

Aşılama, aşıdan yararlanabilmek için cinsel aktiviteden önce gerçekleştirilmelidir.

CDC, 11 ila 12 yaşındaki kızların HPV aşısını almasını ve 13 ila 26 yaşları arasındaki genç kadınların, daha gençken herhangi bir doz almadıkları durumlarda aşı almaları gerektiğini öneriyor.

Gardasil, 9-26 yaşlarındaki erkeklerde de onaylanmış ve CDC, Gardasil’i 11 ila 12 yaş arasındaki tüm erkeklerde ve 13 ila 21 yaşları arasında üç aşı serisinin tamamını almayan erkeklerde öneriyor.

Rahim ağzı kanseri aşısı ne kadar süre koruyucudur ?

Bu aşının en az 5 yıl süre ile HPV enfeksiyonlarına karşı koruma sağladığı kanıtlanmıştır. Korumanın ne kadar süreceği halen araştırılmaktadır.

Serviks kanseri olan kadınların prognozu ve hayatta kalma oranları nedir ?

Rahim ağzı kanseri ölümcül müdür derseniz erken evrelerde yakalanırsa hayır.

Çoğu kanserde olduğu gibi, görünüm (prognoz), erken evrede saptanan kanserler için ileri kanserlere göre daha iyidir.

Servikal kanser için evreye göre 5 yıllık sağkalım oranları aşağıdaki gibidir:

Evre I: % 80 – 93
Evre II: % 58 – 63
Evre III: % 32 – 35
Evre IV: % 15 -16

Kanserler için prognoz genellikle 5 yıllık sağ kalım oranları ile bildirilir. Şu anda rahim ağzı kanseri için hayatta kalma oranları, yıllar önce tanı konmuş hastalara dayanıyor, bu nedenle, bugün tanı almış ve modern tedaviler gören insanlarda bu oranlar farklı olabilir.

Ayrıca kanserli birçok kişinin 5 yılın çok ötesinde yaşadığını ve bu oranlara yalnızca kanser araştırması değil, herhangi bir nedenden dolayı ölümü olduğunu da belirtmek gerekir.

 

 

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.