Lenf nodu, vücudumuzda bizi dışarıdan gelen mikroplara karşı koruyan koruma kalkanlarıdır. Lenf nodu nasıl geçer? Diye merak edenler için vereceğimiz bilgilere göz atmanızı tavsiye etmekteyiz. Öncelikli olarak lenf nodunu tanıdıktan sonra, vücudumuzda bulunan bu nodlara birkaç örnek vermekte fayda bulunmaktadır. Örneğin, lenf nodlarına örnek olarak bademcikler en güzel örnek olmaktadır.

Lenf nodları vücudumuzun daha birçok bölgesinde bulunmaktadır. Boynumuz, ensemiz, koltuk altlarımız, kasıklarımız ve kulaklarımızla birlikte iç organlarımızda bile görülme olasılığı bulunmaktadır.

Lenf Nodu Şişmesinin Belirtileri Nelerdir?

Lenf nodu ile ilgili belirtiler hakkında aydınlanmak birçok hastalığın erken tanısının konulabilmesi için önem arz etmektedir. Birçok kanserin kolaylıkla tespit edilmesini sağlayan lenf nodlarının şişip büyümesidir. Lenf nodunun en belirgin özelliği budur. Ancak bazı durumlarda çok fazla bir şişkinlik görülmez ve ağrı hissi yaşatmaz. Böyle durumlarda dahi bir miktar olan bu şişliklerin dikkate alınması ve en kısa süre içerisinde hekim tarafından muayene edilmesi önemli bir husustur.

Günümüzde belirtileri olmadan yaşanan birçok ciddi hastalık sebebi ile her geçen gün onlarca kişi hayatını kaybetmektedir. Örneğin kulak arkasında yağ bezesi tarzında oluşan bir şişliğin “nasıl olsa yağ bezesidir” diyerek geçiştirilmemesi olası büyük bir kanser türünün ya da tümörlerin teşhisi için büyük önem taşımaktadır.

Lenf nodu nasıl geçer? sorusundan cevabını ararken bulabileceğiniz bir diğer bilgi ise sebepleridir. Soğuk algınlığı, ağız yaraları, diş ve diş eti şişlikleri, eklem ağrıları, hamilelik ve frengi hastalıkları lenf nodu şişmesine neden olan etkenlerin en baş sıralarında yer almaktadır.

Lenf Nodu Muayenesi Nasıl Yapılır?

Lenf nodu şikâyetleri ile hekime gelenler lenf nodu nasıl geçer? diye sormadan edememektedirler. Öncelikle muayene edilerek şikâyetin net olarak kaynağının bulunması, tanı konulması yönünden önemlidir. Hekim önce elle muayene edebilir, ancak bu tanı konulması için yeterli bir muayene olmayacaktır. Hekim kan tahlili, ultrason çekimi, mamografi çekimi isteyebilir. Açık ve net olarak görülebilen bazı nodüllerin elle tespit edilmesi muayene yöntemi olarak yeterli sayılabilmektedir. Bunun en açık örneği, soğuk algınlığına bağlı bademcik iltihabında görülmektedir.

Lenf Nodu Tedavi Süreci Nasıl Olmaktadır?

Lenf nodu nasıl geçer? sorusunun asıl cevabını tedavi sürecinde bulmanız mümkündür. Teşhisi doğru olarak konulmuş herhangi bir lenf nodu hastalığınız tespit edilmiş ise, eğer ilaç tedavisi uygulama yöntemi ile geçebiliyor ise öncelik ilaçla tedavi yönünde olmaktadır. Ancak lenf nodu tehlikeli bir bölgemizde ise bunun için daha detaylı bir muayene yöntemi uygulanarak hastalığın hangi aşamada olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir. Bu tespitin ardından hasta bilgilendirilerek, biyopsi alma yoluna gidilebilmektedir. Biyopsi sonuçlarının gelmesinin ardından ise sizi bekleyen ciddi bir ameliyat ya da kemoterapi olabilmektedir.

Bazı basit lenf nodlarının tedavisi antibiyotik ilaçlarla dahi giderilmektedir. Bu hastalıkların başında bademcik iltihapları gelmektedir. Bademcik iltihabı her yaşta görülebilen, zamanla kişide kronikleşmiş olan bir hastalık halini almaktadır. Bademciklerin şişmesi sonucu ortaya çıkan rahatsızlık, yüksek ateş, iştahsızlık, yutkunma güçlüğü, konuşma güçlüğü, halsizlik, baş ağrısı gibi belirtilerle kendini göstermektedir. Çok fazla vakit kaybetmeden acilen bir kulak burun boğaz uzmanına muayene olunmalıdır. Hekim tarafından verilen ilaç tedavisinin özellikle saatlerine uyum sağlayarak uygulanması ile lenf nodları kolaylıkla geçmektedir. Lenf nodu nasıl geçer? Şeklindeki sorular hekimlere sorulan soruların başında gelmektedir.

Sağlık konusunda belirli bir bilgi birikimine sahip olan kişilerin lenf nodları konusunda daha titiz davrandıkları gözlemlenmektedir. Ufak bir şişliğin görülmesi dahi, bilinçli olan kişilerin doktor kontrolüne girmelerini sağlamaktadır. Sağlığın hafife alınmaması gerekliliği bu noktada daha iyi anlaşılmaktadır.

Hastalıklar konusunda bilgi sahibi olun ya da olmayın, ufak tefek önemsiz rahatsızlıklar şeklinde düşündüğünüz hastalığın daha büyük sonuçlar doğurabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Aksi takdirde kendinizi, uzun süren bir tedavi sürecinin içinde bulabilirsiniz. Bazı durumlarda tanının konulması eğer gecikmiş ise hayati bir tehlike ile karşı karşıya kalabilirsiniz.