Kuduz (Rabies) Nedir, Virüsü, Aşısı, Belirtileri, Tanısı ve Tedavisi

  • HASTALIKLAR
  • Kuduz (Rabies) Nedir, Virüsü, Aşısı, Belirtileri, Tanısı ve Tedavisi için yorumlar kapalı
  • 974 kez görüntülendi

Kuduz (Rabies) Nedir, Virüsü, Aşısı, Belirtileri, Tanısı ve Tedavisi

Kuduz hastalığı veya Rabies, aynı adlı virüsün yol açtığı ölümcül bir hastalıktır.

Dünyanın bir çok bölgesinde insanlar için tehlike olmaya devam etmektedir. Her yıl yaklaşık 80 ülkeden kuduz nedeniyle 40 binden fazla ölüm bildirilmekte ve 4 milyon kişi şüpheli ısırık nedeniyle tedavi görmektedir.

Kuduz hastalığı çeşitli tiplere ayrılır;

Hayvan Kuduzu

Kuduz esas olarak hayvanların bir hastalığıdır. Kuduza yakalanan hayvanlardan insanlara bulaşır.

Ülkemizde bildirilen insan kuduzu vakalarının % 90’nından köpekler sorumludur. Evcil hayvan kuduzunun iyi kontrol edildiği Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve bir çok Batı Avrupa ülkesinde ise köpekler insan kuduzu vakalarının % 5 ya da daha azından sorumludur.

Köpekler dışındaki diğer evcil hayvanlar ise tüm dünyada bildirilen kuduz vakalarının % 5-% 10 nundan sorumludur. Bu evcil hayvanların başını kedi ve inekler çekerken atlar, koyunlar, domuzlar ve diğer çiftlik hayvanları da kuduz nedeni olabilirler.

Ayrıca tilki, kokarca, rakun, yarasa, çakal, kurt, maymun gibi tüm vahşi memeliler kuduz reservuarı olabilir ve hastalığı bulaştırabilirler.

İnsan Kuduzu

İnsanlarda Kuduz vakaları Avustralya, Yeni Zelanda, Okyanusya’nın bir çok adası ve Karayipler gibi hastalığın eradike edildiği bölgeler dışında dünyanın her yerinde görülebilmektedir.

Amerika Birleşik Devletlerinde temas sonrası tedavi gören kişilerin yaklaşık % 40’ı “ısırığa maruz kalmadan” yani tırmalanma, hayvan salyalarının konjuktiva ve müköz membranlara temas etmesi, laboratuvar personelinin enfekte materyal ile çalışmak zorunda kalması gibi nedenler ile tedavi görür.

Bu da sürekli risk altında olan kişilerin temas öncesi aşılama şemasına göre aşılanmasının önemini ortaya koymaktadır.

Kuduza hangi virüs neden olur ?

Kuduz hastalığının etkeni Rhabdoviridae familyasından, Lyssavirus sınıfından Rabies virustur.

Rabies virus + 4 C’ta haftalarca, -70 C’ta kuru olarak dondurulur ve 0-4 C’ta saklanırsa yıllarca stabil kalır.

Güneş ışığı, ultraviole, X-ray ve deterjanlar ile kolayca inaktive olabilir. Bu noktalar virusun, uygun ortam bulduğu zaman vücut dışında da canlı kalabileceğini ve herhangi bir ısırık hikayesi olmadan insanları ya da hayvanları enfekte edebileceğini göstermektedir.

Kuduz nasıl bulaşır ?

Kuduz virusunun en önemli bulaşma yollarından birisi enfekte hayvan tarafından ısırılmadır. Bunun dışında hayvanların salyasının açık yara, konjuktiva gibi müköz membranlara teması, virusun bulaşıp uygun ortam bulması nedeniyle halen canlı kalabildiği cisimlerin deriden invazyonu ya da müköz membranlara teması sonucu da virus insanlara bulaşabilir.

Kuduz hastalığının belirtileri nelerdir ?

Hastalığın kuluçka süresi yani virusun vücuda girmesinden ilk hastalık belirtilerinin görülmesine kadar geçen zaman, 4 gün ile birkaç yıl arasında değişmektedir.

Ancak vakaların % 95’inde bu süre bir yıldan daha azdır ve ortalama olarak 20-90 gündür.

Kuluçka süresi, ısırık yerinin beyine yakınlığı, ısırığın şiddeti, ısırık yerinin sinir uçlarından zenginliği ve vücuda giren virus miktarı ile ilgilidir.

Hayvanların virüsü bulaştırıcılık süresi de değişkenlik göstermektedir. Kedi ve köpekler klinik semptomların başlamasından 3 ile 10 gün öncesine kadar virüsü bulaştırabilirler. Çok nadir olarak bu süre daha da uzayabilir.

Hayvanlarda başlangıç belirtileri olarak davranış değişiklikleri ve özellikle saldırganlık görülürken daha ileri safhalarda felçler, diğer beyin iltihabı bulguları ve ölüm görülür.

İnsanlarda ise başlangıç semptomları genellikle çok tipik değildir ve iştahsızlık, kırgınlık, yorgunluk, ateş görülür.

Hastaların yaklaşık % 50 sinde ısırık bölgesinde ağrı ve duyu kaybı görülür ki kuduza özgü ilk belirti budur.

Daha sonra huzursuzluk, aşırı korku hali, saldırganlık, uykusuzluk, psikiyatrik bozukluklar ve depresyon ve bunlara eşlik eden öksürük, boğaz ağrısı, titreme, karın ağrısı, bulantı-kusma, ishal görülebilir.

Nörolojik semptomlar ise, hiperaktivite, oryantasyon bozukluğu, hayal görmeler, sara krizleri, tuhaf davranışlar, ense sertliği, hızlı ve sık nefes alıp verme, salya artımı ve felçler olarak ortaya çıkar.

Hiperaktivite atakları karakteristik olarak 1-5 dakika süreyle ve aralıklı olarak meydana gelmekte ve kendisini saldırganlık, kendi kendine ve etrafındakilere vurma, koşma, ısırma şeklinde göstermektedir.

Hiperaktif ataklar kendiliğinden ya da görsel ve işitsel bir uyarı sonucu ortaya çıkabilmektedir.

Işık gibi görsel uyarıların hiperaktif atakları başlatabilmesi kişilerde fotofobi (ışıktan korkma) gelişmesine neden olmaktadır.

Hastaların yaklaşık olarak yarısı ataklar döneminde su içmek istemekte ve su içme teşebbüsü sırasında boğaz kaslarının kasılması nedeniyle kişide tıkanma, boğulma hissi ortaya çıkmaktadır ve bu nedenle hastalarda hidrofobi (sudan korkma) gelişmektedir.

Kuduzda salya tutulamadığı için ağız köpürür.

Ataklar arasındaki dönemde hasta genellikle kendindedir ve bilinci yerindedir.

Nörolojik belirtilerin gelişmesinden 4 -10 gün sonra koma hali gelişir ve koma halinin süresi saatler ya da aylar sürebilir ve sonunda hasta yaşamını kaybeder.

Kuduzla ilgili merak edilenler ?

Kuduza yakalanan insanlar

Kuduz hastalığına yakalanan insanların öteki insanları ısırmalarıyla da hastalık bulaşabilir.

Hastalığın bir başka bulaşma biçimi de hastadan saçılan tükürük damlacıklarının havadan öteki insanlara ya da besin maddelerine ulaşmasıdır. Bu besin maddelerini yiyen kişide de kuduz gelişebilir. Virüs organizmada, sinir dokusunda, bazen de kanda bulunur.

Kuduza yakalanan insanlar eninde sonunda koma ile ölürler.

Kuduzun tedavisi var  mı ?

Kuduzun kesin tedavisi yoktur.

Kuduzdan kurtulanlar var mı ?

Amerika’da yarasa ısırması sonucu kuduz hastalığına yakalanan Jeanna Giese adlı genç kız yürüyemez ve konuşamaz bir halde hastanede geçirdi.

Hastalığa yakalandığında aşısız olan genç kız, 16 yıldır hayatta kalabilmenin inanılmaz sevincini yaşıyor. Jeanna Giese, “aşısız halde kuduz hastalığına yakalanıp hayatta kalabilen dünyadaki tek örnek” olarak tıp tarihine geçecek.

Kuduzdan ölenlere ne yapılır ?

Hasta hayvan ve insanlar tecrit edilir.

Kuduzdan ölenler, derin mezara gömülerek etrafına sönmemiş kireç dökülür.

Kuduzda karantina süresi ne kadar ?

Isıran hayvan gözetim altında ve yaşıyorsa ısırma tarihinden itibaren 10 gün karantinada tutulur.

Bu zaman esnasında hayvan hastalanır ya da ölürse kuduzun belirtileri bir veteriner hekim tarafından değerlendirilmeli ve kesin teşhis amacıyla beyin dokusu laboratuvara gönderilmelidir.

Kuduzda ilk yardım nasıldır ?

Kuduzdan korunmada ilk ve pratik olarak yapılacak en önemli iş ısırılmadan hemen sonra yaranın bol sabunlu su ile yıkanmasıdır.

Varsa bol miktarda septik solüsyonla (tentürdiyot gibi) yaranın dezenfeksiyonu gerekir.

Daha sonra hemen acil servise götürülür.

Isırılan bölgeye yerel olarak yapılacak kuduz serumu da vücuda girecek virüs sayısını azaltacağından hastalığın engellenmesi bakımından önemli ve kolay bir tedbirdir.

Yaranın tahrişinden ve kanatılmasından kaçınılır. Bu, daha fazla sinir uçlarının açılmasını önlemek için alınan bir tedbirdir.

Dikilmesi gerekir yara varsa, yaraya serum uygulanarak yara dikilir.

Kuduz ne kadar zamanda belli olur ?

Virüsle temastan 4 gün ile 90 gün arasında ama ortalama 10 gün içinde belli olur.

Kuduz aşısı yan etkileri nelerdir ?

Günümüzdeki yeni jenerasyon aşılarda daha az yan etkiler mevcuttur.

Ağrı, kızarıklık, şişlik, veya enjeksiyon yerinde kaşınma gibi hafif, lokal reaksiyonlar görülebilmektedir. Nadiren baş ağrısı, bulantı, kusma, karın ağrısı, kas ağrısı ve baş dönmesi bildirilmiştir.

Kuduz aşısı ne kadar korur ?

Kuduz aşısı ortalama 1 yıl koruyucu etkiye sahiptir. Ömür boyu bağışıklık sağlamaz.

Aşılama şemasına uyulan tedavi ile % 100 korunma sağlanır.

Veterinerler, avcılar ve kesimhanede çalışanlar yılda bir kez kuduz aşısı olmalıdır.

Kuduzdan korunma yolları nelerdir ?

Kuduz, belirtileri başladıktan sonra % 100 ölüme neden olan bir hastalıktır. Bu nedenle kuduz, korunmanın çok çok önemli olduğu bir infeksiyon hastalığıdır.

Kuduz hastalığının hayvanlardan bulaşan bir hastalık olması nedeniyle korunmanın temel mantığı, kuduzun öncelikle evcil olanlar olmak üzere hayvanlarda kontrolu, dolayısıyla virusun insanlara geçme olasılığını azaltmadır. Ancak bunun oldukça zor olması nedeniyle, kuduzun hayvanlarda kontrolu için yapılan faaliyetlerin yanısıra insanların korunması da kesinlikle ihmal edilmemelidir.

İnsanların korunmada tek silahı günümüz modern teknolojisi ile üretilen kuduz aşıları ve acil durumlar için purifiye kuduz serum ve immunglobulinidir.

Louis PASTEUR 1885 yılında kuduz bir köpek tarafından ısırılan bir çocuğun hayatını, tavşan omur iliğinden elde ettiği canlı virus aşısı ile aşılayarak kurtarmış ve kuduz hastalığına karşı mücadeleyi kazanan ilk kişi olarak tarihe geçmiştir.

Kuduz İmmunglobulini ya da Purifiye Kuduz Serumu ile pasif bağışıklama

İnsan kuduz immunglobulini ya da Purifiye kuduz serumu, ısırılma gününde aşının ilk dozu ile birlikte aşının koruyucu etkisinin başlaması için geçecek 1-2 haftalık süre boyunca korunma sağlamak amacıyla önerilmektedir.

Acil olarak Kuduz Serumu bulunamadığı durumlarda hemen aşılamaya başlanmalı ve ilk aşı uygulandıktan sonra ki ilk 7 gün içinde bulunursa uygulanmalıdır.

7. günden sonra aşı vücutta aktif antikor cevabı başlatacağı için pasif bağışıklama amacıyla kuduz serumu uygulanmasının anlamı yoktur hatta zararlıdır.

Isırılan yara yeri parmak, burun gibi küçük alanlar ise yara etrafına ve içine uygulanacak miktar azaltılabilir.

Aşı ile aktif bağışıklama

İnsanlarda kuduza karşı bağışıklamanın iki amacı vardır.

Kuduz bulaşma riskine açık olan kişileri bulaşma olmadan korumak

Kuduz virusunun bulaştığı kişilerde, kuduz hastalığının daima ölümle sonuçlanan gelişimine engel olmak.

Risk altındaki kişilerin (veteriner, laboratuar da çalışanlar, hayvan bakıcıları gibi) aşılanmaları, kuduz görünen bölgenin karantinaya alınması, ısırılan kişilerin derhâl aşıya alınması belli başlı korunma yöntemleridir.

Aşı 0. 3, 7, 14, ve 21. günler olmak üzere kas içine beş doz yapılır. Isıran hayvan gözetim altında ve yaşıyorsa ısırma tarihinden 10 gün (3. aşıdan) sonra aşı kesilir.

 

 

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.