Kök Hücre Tedavisi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

  • Genel Sağlık
  • Kök Hücre Tedavisi Hakkında Bilinmesi Gerekenler için yorumlar kapalı
  • 1.004 kez görüntülendi

Kök Hücre Tedavisi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Tarih boyunca insanoğlu sonsuz yaşam ve hastalıkların tedavisi için uğraşlar göstermiştir. Bu uğraşların geldiği noktalar ise hayallerin bile üstündedir. Kendilerini yenileme yeteneği zayıf olan doku ve organları etkileyen hastalıkların tedavisi amacıyla kullanılan kök hücre yani stem-cell gelinen en ilginç, en önemli noktalardan biridir. Peki, bu kök hücreler nedir, nasıl çalışır ve onların kullanımı ne zaman başladı?

Kök Hücreye Bakış

Vücudumuza baktığımızda belli bir dokudan ya da organdan belli bir hücre oluşuyor. Söz gelimi, cilt hücresi bölündüğünde yeni bir cilt hücresi meydana geliyor. Lakin bazı hücreler var ki, genlerden aldıkları sinyallere göre şekilleniyor, biçimleniyor, görev üstleniyorlar. Aynı zamanda kendilerini yenileyebilen bu hücrelere kök hücreler deniliyor. Diğer hücreler ölünce veya hasar görünce, kök hücreler hangi hücreye gereksinim varsa ona dönüşüyor. Yani bu küçük hücreler aslında diğer hücreler için tükenmez bir kaynak oluyor.

Kök Hücre Tedavisine Giriş

Hayvanlardan ilk olarak 1981 yılında elde edilen bu kök hücreler yaklaşık 15 sene sonra da insanlardan elde edildi. “Bu kök hücreleri kök hücre yapan uzun ömür ve bölünebilme yeteneğinin kaynağı nedir” sorusunun cevabı ise; kromozomların ucunda bulunan telomer adı verilen zincirler ve bu zincirlerin oluşmasında görev alan telomeraz enzimi. Bu enzim ne kadar aktifse telomerler o kadar uzun ömürlü ve bölünme kapasiteleri o kadar güçlü oluyor. Kök hücrelerde de bu enzim fazlasıyla aktif halde çalışıyor. (Bilim Teknik, Şubat, 2002).

Kök hücrelerin kaynaklarına baktığımızda birkaç kaynak bulunuyor. Örneğin, birincisi embriyonel kök hücre. Hayvan ya da insan embriyosundan elde edilebiliyor. İnsan embriyosundan 1994 yılında ilk defa elde edilen embriyonel kök hücre, 1998 yılından itibaren laboratuarlarda üretilebilir hale geldi. İkincil kaynak ise erişkin kök hücre adı verilen, erişkinlerde bulunan ve birkaç türe dönüşebilen hücreler. (Bilim ve Teknik, 2002).

Kök Hücre Tedavisi İçin Gereksinimler

Serum, aşı vb. bir tedaviden ve yöntemden çok farklı olan kök hücre tedavisi için bazı sorumluluklar, gereksinimler mevcut. Tedavinin bir seçeneği olan kordon kanı nakli için uluslar arası bir bildirge ve bu nakli gerçekleştirmeye gönüllü olanların imzalaması için bir onay kâğıdı hazırlanmıştır. Örneğin, bu nakli ya da bu nakle bağış yapmak isteyen annelerin onay vermesi gereken maddelerden bazıları şunlardır:

  • Eğer banka saklama koşullarına uymadığı saptanırsa üzerindeki isim etiketi söküldükten sonra imhası için onay,
  • Annenin seçeceği bir hekim tarafından hem kendisi hem de bebeğin HIV gibi virüsler yönünden araştırılması ve kendine geri bildirilmesi, bu örneğin doğumdan 3 gün önce veya 30 gün sonraki zaman dilimini içerisinde alınması,
  • İleride olası testler için kordon kanından hücre ve DNA saklanması (Kök Hücre Biyolojisi ve Klinik Uygulamalar, 2009).

Kök Hücre Tedavisinin Yönleri

Her tedavide hatta her konuda olduğu gibi bu tedavinin de yararları, tartışılan yanları mevcut. En büyük avantajı ise bahsedildiği üzere, her tür hücreye dönüşebilmeleri… Örnek vermek gerekirse, kan iliği kök hücreleri. Sinyaller üzerine, sarı kemik iliği, kırmızı kemik iliği hatta pıhtılaşmada yardımcı olan trombositlere dönüşebiliyor. Kalp krizi sonucu kalp kasları zarar görmüş bir insana nakledilebilecek kök hücreleri ile kasların yeniden oluşturulabilmesi mümkün. Üç boyutlu bir organ elde edilebilip organ nakline gidilmesi de bu tedavi yolunun ilerisindeki duraklardan biri. Parkinson, Alzheimer gibi sinir hücrelerinin ve sinir mekanizmasının hasar görmesiyle ortaya çıkan hastalıkların, kanserin, diyabetin ve daha birçok korkutan hastalığın çözümü kök hücre tedavisinin potansiyelleri arasında yer alıyor. Bu denli harika bir tedavinin dezavantajı olabilir mi hiç düşüncelerinin en ürpertici ve en tartışılan cevabı ise embriyonel kök hücre tedavisinin altında yatıyor. Bu tedavinin yapılabilmesi yani yeni bir hücre elde edilebilmesi için embriyoya zarar vermek hatta öldürmek bile gerekebiliyor. Öte yandan embriyolar para karşılığı verilebiliyor, satılabiliyor. Bir başka sorun ise kök hücreler genlerden sinyal alıyor. Protein farklılıkları, kod dizilimi farklılıkları göz önüne alınırsa rastgele bir insandan alınan kök hücre, başka bir insanda aynı sinyali farklı algılayıp durdurulamaz hale gelebilir. Bu da tümöre yol açıp hastalığın tedavisini ararken ölüme götürebilir.

Dezavantajları yıkmak için yapılan tasarılar, projeler de mevcut. Çok tartışılan embriyoya zarar verme düşüncesi üzerine alınan bazı kararlara bakıldığında organizma olarak ölmüş veya kromozomal anormallik gösteren embriyoların kullanılması bu tasarılardan bazıları. Etik ya da duygusal açıdan baktığımızda, kromozomal anormallik gösteren embriyolara zarar verme düşüncesi de tartışmaya açık bir tasarı gibi görünüyor. Tabi ki bunlarla sınırlı değil ve ileri zaman dilimlerinde dezavantajları, dezavantajlar üzerine gelen tartışmaları sıfıra indirgeyecek projelerin ortaya çıkacağı ümit ediliyor.

Sonuç

Özetle,  kök hücrelerin kullanılması insanoğlunun tedavi etmek istediği hastalıkların çözülmesinde etkili bir rol üstleniyor. Etik ve sosyal açıdan fikir ayrılıklarının ortadan kaldırılması için yetkililerin bu konuları etraflıca tartışması ve tüm insanlığa fayda sağlayacak çözümler bulması gerekmektedir. Sorunlar en aza indirgendiğinde kök hücre tedavisi, belki de gelmiş gelecek en muhteşem çözümlerden, bir diğer deyişle çığır açan bir mucize olacaktır.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.