Egzotik, tropikal meyvelerden birisi olan kivi, ülkemizin meyve kültürüne çok da eski olmayan bir dönemde girmiştir.

Günümüzde semt pazarlarında uygun fiyata satın alınabilen kivi, yakın zamana kadar pahalı ve herkesin kolaylıkla alamadığı meyvelerden birisiydi. Bu bakımdan meyve tüketimi sıralamamızda kivi ilk sıralarda yer almıyor. Ancak bu egzotik tada sahip meyve sağlık açısından çok önemli faydalara sahiptir. Özellikle Çin’de çok eski çağlardan beri geniş bir şekilde yetişme alanı bulan kivi, pek çok hastalığı önleyici özelliktedir. Kivinin sayısız vitamin, mineral ve faydalı elementi bünyesinde barındırıyor olması onu yetişkinler kadar çocukların sağlığı üzerinde olumlu etkiler veren bir meyve haline getiriyor.

Kivi; A, E, K vitaminleri, kalsiyum, magnezyum, potasyum gibi faydalı mineral ve elementleri içerdiği için beslenme programına alınması gereken bir meyvedir. Zira içerdiği yüksek orandaki lif, sindirim sistemi sağlığı için hayati önem taşır ve mideyi, bağırsakları hastalıklardan korur.

İçerdiği bu önemli besin maddeleri sayesinde sağlığımıza pek çok alanda katkı sağlar. Düzenli olarak kivi tüketimi başta kanser olmak üzere birçok hastalığa yakalanma riskini azaltır. Antioksidan özelliğinden dolayı kivi, kalp damar sağlığı ve aslında tüm organların işlevleri için çok önemlidir.

Kivinin besin değerleri

1 porsiyon, yani 100 gram kivi

  • 60 kalori,
  • 5 gram yağ,
  • 3 miligram sodyum,
  • 312 miligram potasyum,
  • 15 gram karbonhidrat,
  • 3 gram diyet lifi,
  • 9 gram şeker,
  • 1 gram protein,
  • 87 IU A vitamini,
  • 7 miligram C vitamini,
  • 1 miligram B6 vitamini,
  • 34 miligram kalsiyum,
  • 3 miligram demir,
  • 17 miligram magnezyum içermektedir.

Sindirim sistemini güçlendirir!

Kivi, içerdiği yüksek miktarda lif ile sindirim siteminin dostu olan bir meyvedir.  Aslında tüm vücudun, organların sağlıklı çalışabilmesi için sindirim sisteminin sağlıklı olması, bunun için de lif bakımından zengin beslenmek gerekir. Bunun yanında sindirim sistemi için çok faydalı olan protein de kivinin içinde bolca bulunur. Bu sayede hem mide hem de bağırsak sağlığı korunmuş olur. Özellikle lifler sayesinde midede bulunan asit oranı dengelenir ve midede meydana gelebilecek asit dengesizliğine karşı mide duvarı korunmuş olur.

Kan basıncını dengeler!

Kivinin içerdiği doğal, sağlıklı besin ve elementler kan basıncı seviyesini sağlıklı bir seviyede tutmaya yardımcı olur. Kan basıncı sağlıklı bir seviyede tutulduğunda ise damar ve kalp sağlığı da korunmuş olur. Kan basıncı sağlıklı olduğunda kalp fazla zorlanmaz ve olası kalp krizi, inme ve felç geçirme riskleri de azalmış olur.

DNA hasarını önler!

Kivi, antioksidanlar bakımından oldukça zengindir. Hem antioksidan özelliği hem de içerdiği besinler yardımıyla kivi, DNA hücrelerinin korunması ve hasarlı DNA hücrelerinin onarılması mümkün olur.

Bağışıklık sistemini güçlendirir!

Kivinin doğal antibiyotik, yani antioksidan özelliğinin yanında C vitamini deposu olması da bağışıklık sistemini güçlendirici en önemli etkendir. Kivi, özellikle kış aylarında tüketildiğinde bağışıklık sistemini güçlendirerek tüm hastalıklara karşı bünyeyi korur, bünyenin savunma sisteminin daha güçlü hale gelmesini sağlar.

Kalp sağlığını destekler!

Gün içinde ortalama 1 tane kivi yemek kanın pıhtılaşma oranını yaklaşık % 18 civarında azaltmaktadır. Kan pıhtılaşması ile ilgili sorun yaşayan pek çok kişi kan pıhtılaşmasını azaltmak için aspirin ve benzeri ilaçlar kullanmak durumundalar. Ancak kimyasal içerikli bu tür ilaçların bağırsak kanaması, böbrek hasarı gibi birçok yan etkileri olabilmekte. Kivi ise hiçbir yan etkiye yaratmadan aynı görevi doğal yollardan görebilmektedir. Bu bakımdan kan pıhtılaşma sorunu olanların düzenli olarak kivi tüketilmesi önerilir.

Kan şekerini dengeler!

Kan şekerinin yüksek olmasından dolayı sorun yaşayan kişiler pek çok meyveyi tüketemezler. Çünkü meyveler şeker bakımından çok zengindir. Ancak kivi diyabet hastaları için tehlikeli olan meyvelerden birisi değildir. Bu sebeple uzmanlar, şeker hastalarının faydalı besinlerden mahrum kalmamaları için kivi tüketmelerini öneriyorlar.

Göz sağlığını korur!

İlerleyen yaşla birlikte neredeyse zorunlu olarak gelişen göz sorunlarından birisi makulo dejenerasyonudur. Makula dejenerasyonu, yaşlılarda meydana gelen bir görme kaybı hastalığıdır. Bu konuda yapılan araştırmalar makula dejenerasyonunun daha çok vitaminler, mineraller ve antioksidanlar bakımından fakir beslenmekten kaynaklandığını göstermektedir. Bu bağlamda uzmanlar, kivi tüketen insanların ilerleyen yaşlarda makula dejenerasyonu yaşama riskinin, kivi tüketmeyenlere göre %36 oranında daha az olduğunu tespit etmiş durumdalar. Bunun yanında içerdiği zengin besin öğeleri sayesinde kivi genel anlamda göz sağlığı için de çok önemlidir, hücrelerin korunmasını sağlar ve göz sağlığını serbest radikallere karşı korur.

Serbest radikalleri yok eder!

Vücutta serbest radikal birikmesi demek, kanserden kalp damar hastalığına, bağırsak enfeksiyonundan cilt hastalıklarına kadar birçok hastalığın ortaya çıkması demektir. Aslında yaşamakta olduğumuz sayısız hastalığın baş aktörü serbest radikallerdir. Bunlarla mücadele etmek için kesinlikle antioksidanlar bakımından zengin beslenmek, vücuttan toksinleri atmak Bu bağlamda kivi de, antioksidan özelliği ile bünyeyi serbest radikallerden temizlediği gibi, C vitamini yardımıyla bu serbest radikalleri etkisiz hale getirir.

Kilo verme sürecini destekler!

Kilo vermek isteyen kişilerin öncelikle sindirim sistemlerinin sağlığını destekleyecek şekilde beslenmeleri gerekmektedir. Kivi de genel anlamda sindirim sistemi için çok faydalı bir besin kaynağıdır. Kivi, bağırsak parazitlerini ve serbest radikalleri vücuttan atar, bağırsakları temizler, çalışmayan ya da yavaş çalışan bağırsakları hareketlendirir. Bu bakımdan kivi dolaylı olarak zayıflamaya da katkı sağlamış olur.

Astım ve bronşit hastalıklarına iyi gelir!

Kivinin içerdiği besin öğeleri onu vücudun her bir bölgesi için faydalı ve değerli bir besin haline getirmektedir. Bunlardan birisi de solunum yolları hastalıklarına iyi gelmesidir. Kivi akciğerin sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardım ettiği için nefes alıp verme, solunum sistemlerimizi de düzenler. Özellikle kronik astım sorunu yaşayan hastalar, düzenli olarak günde 1 tane kivi tükettiklerinde astım atakları hafifleyebilir. Bunun yanında kivinin antioksidan özelliğinden dolayı sigara veya diğer maddeleri kullanan kişilerin akciğerleri daha kolay onarılır, hasarlar en aza indirilebilir.

Hamilelik döneminde sağlıklı beslenme için çok önemlidir!

Hamilelik döneminde kadınların sağlıklı beslenmeleri hem anne adayı hem de bebeğin sağlığı için çok önemlidir. Bu sebeple de doktorlar kadınlara bu dönemde bazı besinleri özellikle tüketmeleri, bazılarından ise özellikle kaçınmaları konusunda uyarırlar. İşte bu bağlamda kivi, doğum öncesi beslenmede hem anne adayının hem de bebeğin sağlığı için önemli bir besin kaynağıdır. Hatta kivinin doğumu kolaylaştırıcı özelliği olduğu, hamilelik döneminde ve doğum sonrasında meydana gelebilecek kabızlık sorunlarına çözüm olabileceği söylenir.

Cilt sağlığını destekler!

Cilt sağlığı için çok önemli olan, olmazsa olmaz diyebileceğimiz vitaminlerin başında C vitamini geliyor. Kivi de zengin C vitamini içeriğiyle cilt dostu meyveler arasındadır. Bu bakımdan bol bol kivi yiyerek cildin genç ve sağlıklı olmasını sağlamak, antioksidan özelliğiyle cilt hastalıklarına karşı cildi korumak, hücre yaşlanmasını ve kırışıklık oluşumunu önlemek mümkündür. Özellikle de cilt sağlığını tehdit eden mantar ve enfeksiyon hastalıkları için kivi tüketmek önerilir. Zira kivi mükemmel bir laksatif, diyet lifi ve antioksidan deposudur. Düzenli olarak kivi tüketildiğinde  toksinler ve atıklar vücuttan atılır ve böylece sağlıklı, canlı, genç, parlayan cilt sahibi olmak mümkün hale gelir. Bir de kivide bulunan E vitamini cildin her daim nemli kalmasını sağlarken, cilt kuruluğunu, kırışıklıkları, çatlakları önler.

Kivi kabuğunun da sayısız faydası vardır!

  • Serbest radikallerle savaşmak için kivinin kabuğu da en az içi kadar etkilidir ve faydalıdır.
  • Kiviyi soyduktan sonra kabuğu cilde uygulayarak hem cildi beslemek hem de temizlemek mümkündür.
  • Cilt hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur, hasta hücrelerin onarılmasında çok etkilidir.
  • İçerdiği değerli vitamin ve mineraller sayesinde saç sağlığına çok faydalıdır.
  • Kabuğu ile tüketilen kivi sindirim sisteminin tüm fonksiyonlarını destekler. Bolca lif içerdiği için özellikle midenin sağlıklı çalışmasına yardım eder.
  • Besinlerin hazmedilmesini kolaylaştırır ve şişkinlik problemlerini önler.
  • Bağırsakları zararlı bakterilerden temizler.
  • Astım ataklarını hafifletir, astım hastaları için faydalıdır. Kronik astım ataklarının azalması için kiviyi kabuğuyla birlikte tüketmek önerilir.

Kivi suyunun faydaları

C vitamini denildiğinde genellikle akla ilk olarak portakal gelir ve özellikle meyve suyu içmek isteyenler portakal suyunu tercih ederler. Ancak kivinin içerdiği C vitamini miktarı portakaldan daha fazladır. Bu sebeple de portakal suyu içmek yerine, arada bir de olsa kivi suyu içmek çok daha faydalı olacaktır. Kivi suyu;

  • Vücuttaki serbest radikallerle savaşacak antioksidanlarla doludur. Bu bakımdan uzun ve sağlıklı yaşamın formülü denilebilir.
  • Düzenli olarak tüketildiğinde cildin sağlıklı ve parlak olmasına yardım eder, kivi suyuna pamuk batırıp cildi temizlemek ve beslemek mümkündür.
  • E vitamini açısından oldukça zengin olan kivi, saç sağlığını destekler, yıpranmış saçları onarır ve saçların dökülmesine engel olur.
  • Solunum yolları ile ilgili sorunları giderir, astım ve bronşit gibi solunum yolları hastalıklarının tedavisine yardımcı olur.
  • Kan pıhtılaşması sorununa engel olur.
  • Kaliteli besin içeriği sayesinde stresle mücadelede bünyeye yardımcı olur ve dolaylı olarak ruh sağlığını korur.

Kivi tüketecek olanlara öneriler

  • Kivi genel anlamda tüm vücut sağlığı için çok faydalı bir meyvedir ve küçük, büyük herkese kivi tüketimi önerilir. Ancak bazı durumlarda kivinin yan etkileri olabilir.
  • Hamile kadınlarda kivi tüketimi hem kadının hem de bebeğin sağlığı için önerilir. Ancak anne adayının ilaç kullanmasını gerektiren bir durumu varsa kivi tüketmeden önce doktora danışması önerilir.
  • İlaçlı tedavi gören hastalarda kivinin etkileri hakkında yeterli çalışma bulunmamaktadır. Bu bakımdan ilaç alan kişiler kivi tüketmeden önce doktora danışmalılar.
  • Bazı kişilerde kivi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu bakımdan kivi tüketiminden sonra alerjik belirtiler yaşayan kişilerin tüketimi durdurmaları önerilir.
  • Aşırı miktarda kivi tüketimi vücutta şişkinliğe ve ağız içinde tahrişlere de neden olabilir.
  • Gereğinden fazla tüketilen kivi bazen dil ve dudakta şişmeye, kaşıntı ve karıncalanmaya sebep olabilir.
  • Kivi fazla tüketildiğinde dermatik, yani ciltle ilgili sorunlar meydana gelebilir. Özellikle kollarda kızarma, kaşıntı ve döküntü görülme ihtimali vardır.
  • Aşırı kivi tüketiminden dolayı ishal veya tam tersi kabızlık gibi sindirim sistemi sorunları yaşanabilir.
  • Kivinin faydalarından en iyi şekilde faydalanmak için mümkün olduğunca taze tüketmek gerekiyor.
  • Kivi satın alırken tıpkı avokadoda olduğu gibi olgunlaşmış, yani çok hafif yumuşamış olmasına özen gösterin. Sert kiviler ham halde olduğundan yeterince lezzetli olmayabilir, tüketimi zor olabilir.