Kilo kaybının anahtarı; alınan kalori miktarını kısıtlamak, yapılan egzersizi arttırmak ve karbonhidrat ve yağ alımını minimuma indirmekte olduğu on yıllardır söyleniyor. Obezitenin en büyük birkaç sağlık sorunundan biri olduğu gelişmiş ülkelerde, uzun vadeli olarak bunları başarmak her zaman kolay olmayabiliyor. Kilo verme sorununa özellikle son birkaç yılda, yeni bir potansiyel sağlayan ketojenik diyet; doğal ve sağlıklı yağ içeren besinler ve protein yönünden zengin gıdalara ağırlık veriyor ve karbonhidrat alımını ciddi şekilde kısıtlıyor. Kilo vermenize katkı sağlamasının yanında, enerji seviyenizi yükselten ve ruh halinizi iyileştiren bir diyettir. Şeker ve meyve de dahil olmak üzere karbonhidrat alımını ciddi şekilde kısıtlayan ketojenik diyet, günümüzde en hızlı kilo verdiren diyetlerin başında geliyor.

Ketojenik Diyet Ne İşe Yarar?

• Tahıllar, nişastalı sebzeler ve meyvelerin tüketimi kesilir.
• Şekerin olmadığı bir beslenme programında, ona alternatif bir yakıt kaynağına ihtiyaç olur. Burada devreye yağlar giriyor. Avokado yağı, Hindistan cevizi yağı, zeytinyağı gibi yağlar öncelikli.
• Glikozun yokluğunda vücut daha hızlı yağ yakmaya başlar.
• Ve artık sağlıklı, dengeli bir vücut ağırlığına ulaşana kadar hızlı ve tutarlı bir kilo kaybına neden olur.

Ketojenik diyetin amacı, şekerin yokluğunda vücutta oluşan ketozisi, metabolizmaya sokmaktır. Bu da, yalnızca düşük karbonhidrat, orta oranda protein ve yüksek oranda yağ içeren bir beslenme programıyla mümkündür. Ekmek, tahıl, işlenmiş gıdalar, şekerli yiyecek ve içeceklerin olmadığı bu diyette; dana eti, balık, tereyağı, Hindistan cevizi yağı ve nişastasız sebzeler günlük alınan kalorinin %70-80’lik kısmını oluşturur.

Başlangıçta bu tip bir diyet uygulamak zor olabilir ve bu durum genelde 1-2 hafta sürer. Başlangıçta çeşitli semptomlara neden olabilir ancak bunların hepsi vücudunuz ketozis olmaya alıştıkça geçecektir. Ketojenik diyeti uygulamaya başladığınız ilk haftalarda şunlar görülebilir;

• Yorgun hissetme,
• Enerji seviyesinde azalma,
• Uyku bozukluğu,
• Karbonhidrat ve şekerli gıdalar için artan istek,
• Vücudun su tutması nedeniyle şişkinlik ve kabızlık gibi sindirim sorunları,
• Egzersiz yaparken güçsüz hissetme,
• Huzursuz hissetme ve huysuz olma,
• Libidoda azalma,
• Ağız kokusu

Tüm bunların geçici olduğunu ve yapmaya alıştıkça vücudun normale döneceğini unutmayın.