Kas Çeşitleri ve Görevleri

  • Genel Sağlık
  • Kas Çeşitleri ve Görevleri için yorumlar kapalı
  • 1.075 kez görüntülendi

Kas Çeşitleri ve Görevleri

Kas kasılıp gevşeme yeteneğine sahip bir doku çeşididir. Kaslar birbirleri üzerinde kayan liflerden oluşur. Bu lifler birbirlerine köprülerle bağlıdırlar. Bu köprüler lifleri harekete geçirdiğinde kaslar kasılır ve bu kasılma da asıl hareketi sağlayan etkendir. Kaslar karşıt bir kas ya da bir dış güç tarafından çekilmedikçe uzamazlar.

 

Kas Çeşitleri kısaca, insan vücudunda birbirinden ayrı 600 kas vardır ve bu kaslar 3 çeşittir. Kalp kası kalbi oluşturur, düz kas iç organlarda ve etrafındaki kan damarlarında bulunur ve çizgili kas da istemli hareketlerden sorumludur.

İnsan Vücudundaki Kas Çeşitleri

1 Kalp Kası

Kalp kası kalbin temel yapısını oluşturarak, kalbin beyinden bağımsız olarak atmasını sağlayan kendi elektriksel sistemini harekete geçiren bir yapıdadır. Kalbin sağ üst tarafında, sağ kulakçıkta Sinoatrial düğüm (SA) bulunur. Burada kalbin kasılmasını sağlayan elektriksel yükün salınmasını sağlayan bir sinir demeti bulunur. Bu elektriksel impuls salındığında öncelikle kulakçıklar etrafında ilerleyerek kasların kasılmasını sağlayarak sonuçta da karıncıklardan kan pompalanmasını sağlar.

Sağ karıncıkta ise impulsları SA’dan toplayan ve çok kısa bir süre (kalp atış hızına bağlı olarak) burada tutan diğer bir sinir demeti olan Atrioventriküler düğüm (AV) bulunur.

Sol karıncık sıkıştıkça kan oksijenli kanı tüm vücuda taşıyan aorta (vücuttaki en büyük atardamar) doğru yollanır. Sağ karıncık kanı oksijensiz kanı akciğerlere taşıyan sağ akciğer atar damarları boyunca iter.

Karıncık ve kulakçıklar arasında karıncıklar kasıldığında kanın geri akmasını önleyen atrioventriküler kapakçıklar vardır. Bu kapakçıklar düzgün bir şekilde kapanmazsa kalp hırıltısı adı verilen sorun ortaya çıkar. Bazı ciddi durumlarda kapakçığı düzeltmek için ya da yapay biriyle değiştirmek için cerrahi operasyon yapılır.

Ayrıca kanın geri akışını engelleyen pulmoner ve aortik kapakçıklar vardır.

Elektro kardiyogram (EKG) kalbin elektriksel aktivitesini ölçmek için bir metottur.

Kardiyak çıkış kalpten bir dakikada pompalanan kan miktarıdır. Dinlenme halindeki bir yetişkin için bu miktar dakikada ortalama 5 litredir fakat bu miktar bir atlet için koşu sırasında 9.25 litreyi geçebilir. Kardiyak çıkış kalp atış hızı ve atış hacmi yani kalp odacıklarını dolduran kanın miktarıyla belirlenir. Kalp atış hızı arttıkça kardiyak çıkış artar. Fakat hız çok fazla olursa kardiyak çıkış azalır çünkü bu durumda kanın kalp kulakçıklarını doldurmak için çok sınırlı zaman kalmıştır bu nedenle atış hacmi azalır.

Karotid arterler sol karıncıktan çıkarken aorttan dallara ayrılır. Karotid arterler oksijenli kanı kalp kasına getirmekle sorumludur. Bu sayede kalp kası beslenir ve düzenli ve etkili bir şekilde çalışması sağlanır. Kalp krizi esnasında bu karotid arterlerden biri bloke olursa ya da koparsa kalp kasının belli bir bölgesi oksijen alamamış olur. Kasın bu kısmı acilen onarılmazsa ölür ve hatta daha büyük bir alan etkilenirse ölüm vakasıyla sonuçlanabilir.

İskemi (bölgesel anemi) kalp kasının belirli bir bölgesinde kan eksikliğini işaret eder bu da söz konusu dokunun ölümüne neden olur.

Yukarıda verilen hayati derece olaylar kalp kaslarının sağlıklı bir şekilde çalışmasına bağlıdır. Kalp kaslarında görülen herhangi bir sorun insanda ölüme bile sebep olabilecek ciddi sonuçlar ortaya çıkarabilmektedir.

2 Çizgili Kaslar

Çizgili kaslar organların korunması ve hareket sağlamak gibi birçok görevi vardır. Bu kaslar doğrudan beyinden sinyal alarak çalışırlar. Kilo artışı gibi stres kaynağı durumlarda çizgili kaslar daha güçlü ve büyük hale gelirler. Fakat daha az kullanıldıklarında ise daha zayıf ve küçük hale gelirler.

Vücuttaki diğer hücrelerin aksine kas hücrelerinin bölünme ve yenilenme yetenekleri çok sınırlıdır. Fakat fiberlerin arasında gömülü halde bulunan uydu hücreleri bazı durumlarda bölünerek yeni hücreler oluşturabilir, ama ağır bir şekilde hasar gören kası restore edemezler ve egzersiz sırasında kas gücünün artışına katkıda bulunamazlar.

Kas çalışmakla daha fazla hücre oluşmaz fakat bu hücreler zamanla büyür. Çizgili kasların 3 çeşidi vardır:

Yavaş Oksidatif Fiberler

Bu kaslar en dayanıklı ve hacim olarak en küçük olan kaslardır. Bu kaslar en yavaş şekilde kasılır fakat kasılma süresi en uzun olan kaslardır.

Hızlı Oksidatif Fiberler

Bu kaslar orta dayanıklılıkta ve büyüklüktedir.

Hızlı Glikolitik Fiberler

Bu kaslar en kalın ve kuvvetli fakat en çabuk yorulan kaslardır. Bu kaslar çok hızlı bir şekilde kasılırlar, fakat bu kasılmayı uzun bir süre sürdüremezler.

Örneğin yavaş oksidatif fiberleri dominant olan biri yüksek dayanıklılıkta bir koşucudur. Hızlı glikolitik fiberleri dominant olan biri ise çok iyi bir kısa mesafe koşucusu olabilir. Fakat antrenman önemli bir etkendir.

Kaslar metabolik olarak aktif oldukça dinlenme halinde bile yüksek miktarda enerji ihtiyacı duyar. Bilinçsiz bir şekilde kilo veren kişilerde kalori yaktıkça kas kaybı artar.

Kaslar çok esnektir ve tendon adlı çok güçlü ve esnek olmayan dokularla kemiklere bağlanırlar.

3 Düz Kaslar

Düz kaslar tamamen istem dışı olarak çalışır ve kasılmaları kontrol edilemez. Düz kaslar iç organların (mide ve idrar torbası gibi)etrafında bulunur ve bu organların kasılmasını sağlar. Örneğin bağırsaklardaki ve yemek borusundaki kaslar besinlerin ilerlemesini sağlarlar.

Düz kaslar çizgili kasların aksine bölünebilme özelliğine sahiptir. Ayrıca daha fazla esneme özelliğine de sahiptir.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.