Toplumda pek bilinmeyen deri hastalıklarından biri olan gül hastalığı daha çok 10 ila 45 yaş aralığında yer alan bireylerde ortaya çıkmaktadır. Tedavi edilemediği takdirde ciddi sonuçlara neden olabilen gül hastalığı bazı nedenlere bağlı olarak meydana gelebilmekte ve bazı belirtiler gösterebilmektedir.

Belirtilerini göstermesi ile birlikte bireylerde huzursuzluğa neden olabilen gül hastalığı geliştirilen yeni tedavi yöntemleri sayesinde daha kolay ve daha hızlı bir biçimde tedavi edilebilmektedir. Ancak, başarılı bir tedavi süreci açısından erken zamanlı olarak teşhis edilmesi gereken gül hastalığı özellikle de baha aylarına geçiş döneminde etkilerini göstermektedir. Deri bölgesinde meydana gelen gül hastalığının en belirgin özelliği olarak da üzeri ince yapılı kepekli, kırmızı döküntüler ile birlikte oluşmaktadır.

Gül Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Kesin nedenleri bilinmeyen gül hastalığına neden olabildiği öngörülen etkenler ise şunlardır;

Genetik Yatkınlık

Bireylerin aile fertleri arasında gül hastalığına maruz kalınması durumunda gül hastalığı diğer bireylerde de görülebilmesi söz konusu olabilmektedir.

Aşırı Sıcak Havaya Maruz Kalınması

Gün içerisinde özellikle de güneş ışınlarının öğle saatlerinde yeryüzüne dik bir şekilde geldiği vakitlerde uzun süreçli olarak güneş ışınlarına maruz kalınması da, gül hastalığının meydana gelmesinde önemli rol aldığı uzmanlar tarafından dile getirilmektedir.

Gül Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

En önemli belirti olarak yüz bölgesinde kızarıklık olarak etkisini gösteren gül hastalığında görülen diğer belirtiler ise şunlardır;

• Kızarıklık durumu ile birlikte göz çevresinde kaşıntı ve kızarıklık durumu meydana gelmesi
• Deri üzerinde döküntülerin meydana gelmesi
• Deri üzerinde lezyonların meydana gelmesi
• Zaman zaman yüz ve burun bölgesi üzerinde şişlik durumu meydana gelmesi gibi birçok belirtiler gül hastalığında görülmektedir.

Gül Hastalığı Nasıl Tedavi Edilmektedir?

Kolay bir şekilde tedavi edilebilen gül hastalığı tedavisinde cilt bölgesinde meydana gelen kızarıklık ve kaşıntı probleminin ortadan kaldırılması amacıyla oldukça etkili olan antibiyotikli kremler ve losyonlar kullanılmaktadır. Bu sayede birkaç gün içerisinde gül hastalığı tedavi edilerek hastanın eski görünümüne kavuşması sağlanmaktadır.

Gül Hastalığı Hakkında Bilinmesi Gereken Diğer Ayrıntılar

Bulaşıcı bir deri hastalığı olmayan gül hastalığı, ayrıca ciddi sonuçlara da neden olması söz konusu olmamaktadır. Genellikle tedavi edilemediği takdirde dahi, etkilerini birkaç gün içerisinde kendiliğinden yitiren gül hastalığı, bu sebeple de hafif seyirli deri hastalıkları arasında yer almaktadır.

Gül Hastalığında Hangi Bölüme Başvurulmalıdır?

Gül hastalığı bir deri problemi olduğundan hastanelerin dermatoloji toplumdaki ismi ile cildiye bölümüne başvurulmalıdır. Her ne kadar ciddi bir deri hastalığı olmasa da, gül hastalığı belirtilerini gösterdikten sonra bireylerde rahatsızlık oluşmasına ve buna bağlı olarak da psikolojik yönden problemlere maruz kalınmasına zemin hazırlabilmektedir. Bu bakımdan, gül hastalığı meydana gelmesi durumunda etkilerinin kendiliğinden geçmesi beklenmeden hemen dermatoloji bölümü doktoruna başvurulmalıdır.