Tüketim geçmişi çok eski çağlara dayanan fesleğen en çok da mis gibi ferah kokusuyla biliniyor. Cam kenarlarında, bahçe, mutfak masalarının üzerinde minik bir saksı içindeki fesleğen ruhumuzu dinlendiriyor. Eski uygarlıklar tarafından “bitkilerin kralı”, “kutsal bitki” olarak adlandırılan bir fesleğen, sağlığımıza kazandırdığı faydalarla da büyük önem arz ediyor.

Aromatik bir bitki olan fesleğen, çeşitli et ve sos yemekleri için baharat olarak sıklıkla kullanılıyor.

Bunun yanında geleneksel tıpta ise; kronik gastrit ve mide ağrıları, sinir, stres gibi psikolojik sorunlar için bir çare olarak fesleğeni kullanılmaktadır. Ayrıca sedatif, diüretik ve antiseptik özellikleri de bilinmektedir.

Ateş düşürücüdür!

Fesleğenin içerdiği öz yağlar onu mucizevi iyileştirici özelliklere sahip bir bitki haline getirmektedir. Çünkü fesleğen eşsiz bir antibiyotik ve antiseptiktir. Zararlı bakterilerden ve mantar enfeksiyonlarından vücudu koruyan fesleğen, enfeksiyonlar nedeniyle oluşan ateşi de düşürmek için oldukça etkili olabiliyor. Aslına bakılırsa ateş başlı başına bir hastalık değil, vücudun hastalıklarla mücadele ettiğinin göstergesi olan bir belirtidir. Mikrop öldürücü özelliği yüksek olan fesleğen de tüm patojenleri ortadan kaldırarak ateş sorununu çözebilmektedir.

Solunum yollarının sağlığını korur!

Fesleğeni bir kez koklamak bile çoğu zaman nefesimizi ferahlatır. Çünkü fesleğen; kamfen, öjenol ve sineol gibi bileşenleri bünyesinde barındırdığı için virüs, bakteri ve mantar enfeksiyonlarını tedavi edebiliyor. Bununla birlikte, solunum yolu tıkanıklığı yaşandığı durumlarda, boğaz ve soluk borusu enfeksiyonlarında kısa süre içinde rahatlama sağlayabiliyor. Bu bağlamda hem kronik hem de akut bronşit dahil olmak üzere hemen hemen her çeşit solunum yolu sorununu tedavi etmede fesleğen oldukça etkilidir.

Kardiyovasküler sağlığı artırır!

Fesleğenin; Beta-karoten ve karotenoidler gibi antioksidan türleri bakımından zengin olan bir bitkidir. Dolayısıyla da diğer faydalarının yanı sıra kalp sağlığını da desteklemektedir. Bu mucizevi bitki, başta kalbi ve genel olarak tüm vücudu sadece serbest radikallerin hasarına karşı korumakla kalmaz, aynı zamanda kandaki zararlı kolesterolleri vücuttan atar. Bu sayede, arterlerde zararlı plakların oluşumu engellenir ve kan dolaşımı hızı da artar. Fesleğen kan damarları ve kasların gevşemesini sağlayarak kişinin kalp spazmları geçirme riskini oldukça azaltır. Çünkü magnezyum bakımından da zengindir.

Bağışıklık sisteminin dostudur!

Vücudun hastalıklara yakalanma sebebi bağışıklık sisteminin güçsüz kalması, kendini koruyamamasıdır. Güçlü bağışıklık sistemi demek, daha az hasta olmak ya da hiç hasta olmamak demektir. Bu bağlamda fesleğen de bağışıklığı artırmak için oldukça faydalı bir bitkidir. Yapılan bir araştırmaya göre, taze fesleğenin düzenli olarak tüketilmesi bağışıklık sisteminin etkili bir şekilde korunması anlamına geliyor. Vücudun enfeksiyonlarla mücadele edebilmesinde fazlasıyla etkili olan fesleğen, 20 tane destekçi kimyasal içermektedir. Bu sebeple de soğuk algınlığı ve grip gibi çok sık yaşanan rahatsızlıkları da hem önleyici hem de var olanları ortadan kaldırıcı, bunlara sebep olan virüsleri yok edici özellik gösterir.

Sindirim sisteminin tüm işlevlerini düzenler!

Fesleğen, çok güçlü bir anti-inflamatuardır ve dolaysıyla da gastrointestinal sistemin (mide, bağırsak) doğru çalışmasını teşvik eder. Fesleğenin sindirim sistemiyle ve sindirim organlarıyla ilgili tüm rahatsızlıklarda tedavi edici etkisi bulunmaktadır.  Bu bağlamda; iltihaplı bağırsak hastalığı (IBD), şişkinlik, su tutma, iştah kaybı, mide krampları, asitli reflü, sindirim güçlüğü, mide gazı, mide krampları ve kabızlık gibi sindirim sistemi bozukluklarının pek çoğu fesleğen sayesinde doğal olarak tedavi edilebilir. Çünkü fesleğen, bu özellikleri verecek anti-enflamatuar olarak hareket öjenol adı verilen bir maddeye sahiptir.

Fesleğenin sindirim sistemine faydaları konusunda; asitlerin dengelenmesi ve vücudun uygun pH seviyesinde kalmasına yardımcı olduğunun da altını çizmekte fayda vardır. Fesleğen, aynı zamanda da zararlı bakterilerin neden olduğu sindirim sistemi hastalıkları azaltır, giderir. Bununla birlikte sağlıklı bakterilerin ise bağırsak mikro florası içinde gelişmesine, artmasına yardımcı olarak sindirim ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Ancak fesleğenin en bilindik faydası mide solucanları veya parazitleri öldürücü özelliğidir.

Şeker hastalarına iyi gelir!

Fesleğenin yaprakları; öjenol, metil öjenol ve karyofillen üreten antioksidanlar ve esansiyel yağlarla doludur. Sayılan bu maddelerin hepsi ise pankreatik beta hücrelerinin (insülin salgılayan hücreler) işlevinin doğru olması için yardımcı olmaktadır. Fesleğen sayesinde pankreas, gereği kadar insülin salgılayabiliyor. Bu şekilde de kan şekerini düşürücü, normalleştirici olarak çok etkili bir diyabet tedavisi gerçekleşebiliyor. Ancak şeker hastaları fesleğen ve diğer bitkisel tedavilere başvurmadan önce mutlaka doktorlarına danışmalılar.

Kalp dostudur!

Fesleğenin kardiyovasküler sağlığımıza olumlu faydalarından bahsettik. İçeriğinde bulunan öjenol isimli güçlü bir antioksidan bileşeni sayesinde fesleğen, kan basıncını kontrol altında tutma gücüne, özelliğine sahiptir. Bu nedenle de fesleğen ile kolesterol seviyeleri düşer ve kalp sağlığı korunur. Kalp rahatsızlıklarından korunmak, kalbin sağlık seviyesini artırmak için günlük düzenli olarak çok küçük bir miktarda fesleğen tüketilmesi önerilir. Hem başlı başına kalp sağlığına iyi gelir hem de kötü kolesterolü düşürerek kalp sağlığını destekler.

Kanser karşıtıdır!

Fesleğenin çok güçlü antioksidan ve anti kanserojen olduğu pek çok bilimsel çalışma ile kanıtlanmıştır. Bu sebeple de hem hücrelerde kanserli özellikler görülmesi, hem kanserli hücre oluşumu hem de var olan kanserli hücrelerin büyümesini önleyici özellik göstermektedir. Fesleğendeki bileşenler kan damalarına saldıran tümörlerin kan akışına engel olabilmektedir. Bu bakımdan her gün tüketilen fesleğen veya fesleğen yağı kanseri önlemek için faydalı olarak kabul edilmektedir.

Stresi giderir!

Fesleğenin evlerde küçük saksılarda yetiştirilmesinin temel sebebi mis kokusu ve bu kokunun kişiyi ruhsal, zihinsel açıdan rahatlatıyor olmasıdır. Fesleğen yapraklarının kokusu stres karşıtı olarak biliniyor. Yapılan bazı araştırmalar, fesleğen yapraklarının stresi önlemeye ve yok etmeye karşı sağladığı korumayı kanıtlar niteliktedir. Uzmanlar; günde 10- 12 tane fesleğen yaprağını tüketmenin strese bağlı duygu durum değişiklikleri ve bozukluklarını gidermek için faydalı olduğunu, hatta fesleğeni koklamanın bile stresi azalttığı üzerinde durmaktadır.

Göz sağlığını korur!

Göz sağlığı ve görme yetisini korumanın yolu, A vitamini içeren besinlerden, doğal ürünlerden geçmektedir. İşte bu bağlamda taze fesleğen yapraklarının 100 gramında günlük olarak ihtiyaç duyulan A vitaminin tamamı bulunuyor. Bu A vitamininin antioksidan özellikleri bulunmakta ve sağlık bir görüş için göz sağlığını koruyucu etki göstermektedir. Özellikle gözlerde yorgunluktan kaynaklanan ağrılar ve vitamin eksikliğinden kaynaklanan gece körlüğü için taze fesleğen suyu önerilir.

Afrodizyak etkisi gösterir!

Fesleğenin kişiyi duygusal, ruhsal, fiziksel ve zihinsel açılardan uyarıcı, dinlendirici ve enerjiyi artırıcı bir özelliği vardır. Bu bağlamda fesleğen, İtalya’da yüzyıllardır sevginin ve cinsel çekimin bir sembolü olarak kabul edilmiştir. Fesleğenin içerdiği aroma iltihabı azaltırken, muhtemelen kan akımı ve enerji seviyelerini arttırıyor, libidoyu uyarmaya yardımcı olabiliyor. Bu sebeple bazı kültürlerde hayat iksiri olarak kabul edilen fesleğen hem ruh halini iyileştiriyor hem de cinsel hayatın sağlıklı, daha aktif olmasını sağlıyor.

Beyin fonksiyonlarını artırır!

Fesleğenin kokusu ve kök özü zihinsel uyarıcı yeteneklere sahiptir. Yapılan pek çok araştırma fesleğenin, bir tür antikonvülzan ve antidemans olarak uyuşukluk, halsizlik ve ruhsal sorunlara olumlu etki edebildiği gösteriyor. Bu bağlamda fesleğenin kişide beyin fonksiyonlarını yükseltici, artırıcı etki gösterdiğini söylemek mümkündür.

Böbrek taşlarını yok eder!

Fesleğen, tüm iç organların işlevlerini artırıcı özelliğe sahiptir. Bu bağlamda fesleğen yaprakları böbrekler üzerinde olumlu bir güçlü, onarıcı etkiye sahiptir. Böbreklerinde sorun olan, böbrek taşı problemi olan kişilere fesleğen suyunun bal ile karıştırılmış halinin içilmesi önerilir. Bu karışım sayesinde üriner sistem aracılığıyla böbrek taşlarının temizlenmesi, vücut dışına atılması mümkün olabilir. Çünkü fesleğen, detoksifikasyon yeteneğine sahiptir ve dolayısıyla böbrek taşlarının oluşumuna neden olan ürik asit seviyesini düşürür.

Ağrı dindiricidir!

Fesleğenin saymakla bitmeyen faydalarından birisi de COX-2 inhibitörü gibi etki göstermesi ve ağrı hissedilen alanlarda yararlı olabilmesidir. Fesleğenin içeriğinde bulunan bazı bileşenler enflamatuar nörolojik acıyı hafifletmek için çok etkilidir. Yukarıda bahsedildiği gibi antiseptik ve iyileştirici özellikleri olan fesleğen; kesik ve yaraların tedavisinde de çok faydalıdır.

Fesleğen yağının faydaları

Fesleğenden elde edilen uçucu yağ;

  • Baharatlı et, sosis, domates, macunlar, ketçap, turşu ve sirkeler gibi çeşitli gıdalara ilave edilerek tüketilmektedir.
  • Diş macunları ve gargaralara, bazı parfümlere de ekleniyor.
  • Fesleğenin böcekleri ve sinekleri uzaklaştırıcı bir kokusu olduğundan fesleğen yağı da bu alanda kullanılıyor.
  • Fesleğen yağı topikal olarak cilde masaj yapmak için kullanılıyor. Bu sayede hem varsa ağrılar hafifliyor hem de cilt ve saça parlaklık kazandırılıyor.
  • Zamanla ve ilerleyen yaşla birlikte ciltte oluşan renk tonu eşitsizliklerini gidermek için de fesleğen yağı kullanılmaktadır.
  • Akne ve cilt enfeksiyonlarını tedavi etmek için de fesleğen yağı faydalıdır.
  • Fesleğen yağı doğal bir sindirim toniği özelliği gösterir. Bu bağlamda gaz giderici özelliklere sahip olduğu için, hazımsızlık, kabızlık, karın krampları ve gaz tedavisi için oldukça etkilidir. Mide ve bağırsakta oluşan gazın kısa sürede yok eder.
  • Soğuk algınlığı ve grip ile ilişkili ateşi rahatlatır.
  • Öksürük gidericidir, astım, bronşit ve sinüs enfeksiyonlarını tedavi etmek için de kullanılır.
  • Antibakteriyel özellikleri sayesinde kesikler, yaralar, deri enfeksiyonları için faydalıdır.
  • Mesane enfeksiyonlarını doğal olarak giderir.
  • Viral enfeksiyonları önler ve giderir.
  • Serinletici, ferahlatıcı bir etkisi vardır. Bu sebeple de sinir gerginliği, zihinsel yorgunluk, melankoli, migren ve depresyon tedavisinde faydalıdır. Düzenli kullanımda zihinsel gücü ve netliği artırabilir.
  • Analjeziktir, ağrıyı azaltır. Bu sebeple de genellikle artrit, yaralar, yaralanmalar, yanıklar, çürükler, yara izleri, spor yaralanmaları, burkulma ve baş ağrılarının tedavisinde kullanılır.
  • Oftalmik özelliktedir ve yorgunluktan kanlanmış gözleri rahatlatır.
  • Mide bulantısını durdurur, kusmayı önler.
  • Arı, böcek ve yılan sokmaları nedeniyle oluşan ağrıyı ve kaşıntıyı tedavi edebilir.

Fesleğen çayının faydaları

Fesleğen çayı; aromatik ve lezzetli bir bitki çayıdır, hafif sert, dinamik, keskin ve biraz biberli bir tadı vardır. Aynı zamanda fesleğen çayı oldukça güçlü ve faydalı besinler sunmaktadır. Fesleğen çayı; A vitamini, E vitamini, folik asit, kalsiyum, demir ve selenyum bakımından oldukça zengindir ve çok önemli mikro besinlerin için de doğal bir kaynak sağlamaktadır. Bununla birlikte fesleğen çayı doğal bir antioksidan kaynağıdır. Fesleğen çayının faydalarını sıralayacak olursak;

  • Hafif derecedeki soğuk algınlığı, öksürük, bronşit ve astım gibi çeşitli solunum yolu hastalıklarında tedavi edici etki gösterir.
  • Kalp hastalığının önlenmesi için gerekli hayati besin olan magnezyumu bol miktarda içerir.
  • Stresli duygularla, depresif duygu durumlarıyla başa çıkmak için son derece yararlıdır.
  • Doğal antibakteriyel özellikler sunar; özelikle H. pylori bakterilerde çok etkilidir.
  • İçeriğinde bulunan; öjenol, rosmarinik asit, apigenin ve luteolin dahil olmak üzere tüm aktif bileşenler kanser karşıtı özelliğe sahiptir.
  • İnsülinle bağlantılı şeker hastalığının tedavisine yardımcıdır.
  • Düzenli olarak içilen fesleğen çayı, romatoid artrit ve osteoartrit ağrılarını hafifletmeye yardımcı olur.
  • A ve C vitaminleri, magnezyum, demir ve potasyum mineralleri açısından oldukça zengindir. Bu sayede vücudun doğal bağışıklık sistemini destekler.
  • İçeriğindeki asetik asit ve diğer bileşikler böbrek taşlarının erimesine, vücuttan atılmasına yardımcı olur.
  • Vvücuttan toksinlerin ve atıkların atılmasına yardımcı olarak cildi ve tüm vücudu enfeksiyonlardan uzak tutar, sağlık kazandırır.
  • İçerdiği bileşikler sayesinde anti-aging (yaşlanma karşıtı) özellikler gösterir.
  • Vücudun yağ depolamasını önler ve yağ yakma sürecini hızlandırır metabolizmanın fonksiyonlarını destekler. Dolayısıyla da kilo vermeye yardımcıdır.
  • Sindirim sisteminin fonksiyonlarını destekler, sindirim organlarının sağlığını korur, besinlerin emilimini kolaylaştırır. Bu sebeple de sağlıklı kişilere yemeklerden sonra bir fincan fesleğen çayı içmeleri önerilir.
  • Mide bulantısı, kusma, ishal veya mide gribi gibi durumlarda tedavi edici rol oynar.
  • Ağız ve diş sağlığını korur. Ağız kokusunu da önleyici özelliği vardır.

Fesleğen tüketecek, kullanacak olanlara öneriler

  • Fesleğen önerilen miktarda ağız yoluyla tüketildiğinde güvenlidir. Ancak önerilen dozun fazlasının tüketimi bazı sağlık sorunlarına ya da yan etkilere sebep olabilmektedir.
  • Uzun süreli olarak fazla miktarda fesleğen ve fesleğen yağı tüketimi güvenli değildir, bazı sağlık sorunları yaşanabilir. Fesleğen, içerdiği estragole isimli bir kimyasal sebebiyle karaciğer kanserine yakalanma riskini de artırabilmektedir.
  • Her hangi bir hastalığı olan ve bu hastalığın tedavisi için ilaç kullanan kişilerin doktora danışmadan fesleğen tüketmeleri önerilmez.
  • Hamilelik ve emzirme dönemlerinde yemeklerin içine çok az miktarda fesleğen katılmasının her hangi bir zararı olmayacağı düşünülmektedir. Ancak önerilenden daha fazla tüketimi sorunlara yol açabilir.
  • 10 yaşın üzerindeki çocukların besinlerle birlikte çok az miktarda fesleğen tüketmelerinde bir sakınca görülmez. Fakat miktarın artmaması önemlidir.
  • Fesleğenin içeriğindeki yağlar ve özler kanın pıhtılaşma sürecini yavaşlatabiliyor ve var olan kanamayı da artabiliyor. Bu sebeple fesleğen yağları ve özlerinin kanama bozuklukları olan kişiler için sorunu daha ciddi bir boyuta taşıyıcı özellik göstereceği düşünülmektedir.
  • Fesleğenin içindeki yağların ve özlerin kan basıncını düşürücü özelliği bulunmaktadır. Bu sebeple de kan basıncı düşük olan kişilerin fesleğen ve fesleğen yağı tüketmeleri sağlık sorunlarını daha artırmaktadır. Çünkü kan basıncı daha fazla düşecektir.
  • Fesleğenin ve fesleğen yağının kanın pıhtılaşma sürecini yavaşlatabildiğinden bahsettik. Bu bağlamda fesleğen ve fesleğen yağının cerrahi işlemler sırasında kanama riskini artırabileceği düşünülmektedir. Bu bakımdan zamanı önceden planlanmış ameliyatlardan en az 2 hafta öncesinde fesleğen ve fesleğen yağı tüketimi durdurulmalıdır.
  • Fesleğen çayını günde 2-3 bardak içmekte sakınca yoktur, hatta yukarıda sayılan pek çok sorun için faydalı olacaktır. Her hangi bir rahatsızlığı olmayan kişilere yemeklerden sonra bir bardak fesleğen çayı içilmesi tavsiye ediliyor. Bu sayede bağırsak kolikleri, gastrit ülser, anoreksi, idrar yolu enfeksiyonu, ishal gibi sorunlardan korunmak mümkün olabilir. Ancak fesleğen çayını günde bir bardaktan fazla içiyorsanız çok uzun süre düzenli olarak içmemekte fayda var. Örneğin bir hafta ya da 10 gün her akşam yemekten sonra bir bardak fesleğen çayı içen kişi 1 haftalık bir ara verip sonra yeniden içmeye devam edebilir.