Epizyotemi Ve Sezaryen Ameliyatı

  • ALTERNATİFTIP
  • Epizyotemi Ve Sezaryen Ameliyatı için yorumlar kapalı
  • 1.147 kez görüntülendi

Epizyotemi Ve Sezaryen Ameliyatı

 

 

               Epizyotemi Ve Sezaryen Ameliyatı

EPİZYOTOMİ

Epizyotomi, bebeğin daha çabuk ve kolay doğması için, ayrıca anne doku­larında arzu edilmeyen yırtıkların olmasını önlemek amacı ile perinenin uy­gun bir yerden kesilmesidir.

Epizyotomi yapmak ve onarmak doktorun yapacağı bir iştir. Ancak hangi hastalarda epizyotomi gerektiğine karar vermek, gebeyi ilk gören ve izleyen ebenin görevidir. Şu halde, bir ebe, hangi durumlarda epizyotomi gerektiği­ni iyi bilmelidir.

Epizyotomi Yapılması Gereken Durumlar ve Nedenleri:

  • Tüm ilk doğumlarda: Daha önce hiç doğum yapmamış kadınlarda pe­rine serttir, esnemez, kolayca yırtılabilir ya da bebeğin çıkımda uzun kalması sonucu oksijensiz (asfiktik) ya da ölüdoğmasına neden olur.
  • Tüm makat gelişlerinde: Makat gelişinde, arkadan gelen başın büyük­lüğünü önceden kestiremeyiz. Genellikle de arkadan gelen baş takılır ve güç doğar. Bu da bebeğin yine oksijensiz ya da ölüdoğmasına neden olur.
  • İri bebeklerde: Kemik pelvis uygun dahi olsa, bebek iri olduğundan kolayca perine yırtığı olur ya da bebeğin doğumu gecikir-ki, yine bebek açısından tehlikeli sonuç yaratır.
  • Bebek büyük fontanel gelişi ise, çıkımda yüzü annenin pubisine doğru­dur. Normal bir geliş olmadığından bebeğin çıkması güçleşir, kafa trav­ması olabilir. Epizyotomi yapılmazsa anne dokuları genellikle yırtılır.
  • Daha önce perine yırtığı olup onarım geçirenler: Epizyotomi yapılmaz­sa aynı yer yine yırtılır.
  • Prematüre bebeklerde: Bu bebekler, miadında bebeklere göre, perine­nin engellemesine (basısına) karşı daha dirençsizdir. Epizyotomi ya­pılmazsa doğumda kolayca beyin kanaması olabilir.
  • İkiz doğumlarda: Şu iki nedenden dolayı kesinlikle epizyotomi gerek­lidir:
  • Bebekler küçüktür, dolayısıyla perine engeline karşı dirençsizdirler,
  • İkinci ikizde genellikle geliş bozukluğu olur (Kol-kordon sarkması, makat gelişi gibi).

Böyle durumlarda önlem almada gecikmemek için epizyotominin daha önce yapılmış olması gerekir.

  • Fetal sıkıntı: Doğum eylemi sırasında ÇKS dakikada 120’nin altına dü­şer, ya da 160’ın üzerine çıkarsa buna fetal sıkıntı denir. Eğer serviks tam açık ve fetal sıkıntı başgösterdiyse, yine epizyotomi yapılarak do­ğumun ikinci devresi hızlandırılır.
  • Annede hastalık: Annede kalp hastalığı, toksemi (pre-eklampsi, ek- lampsi), akciğer hastalığı varsa, bu kadınlarda doğumun ikinci devresi­nin kısaltılması gerekir. Bu nedenle bu kişilerde de epizyotomi yapılmalıdır.
  • Yukarıda belirtilen durumlar dışında, bebeğin gelen kısmı perlneyi ileri derecede gerip beyazlaştırıyorsa yine epizyotomi yapılmalıdır.

Epizyotomi Nasıl Yapılır:

  • Önce perinedeki tüyler temizlenir,
  • Perinede epizyotomi keşişi yapılacak deri kısmı, deri ve vajen mukozası altına doğru yaklaşık 4 cc lokal uyuşturucu madde (Sitanest, Jetokain gibi) verilerek uyuşturulur ve 3-4 dakika beklenir,
  • Gelen kısmın perineyi gerdiği, tercihen kontraksiyon sırasında 4-5 cm. uzunluğunda kesilir.
  • Amaç, perinenin gelişi güzel yırtılmasını ve bebeğin çıkımda uzun süre kalmasını önlemektir.

Epizyotomiden Sonra Ebenin Yapması Gerekenler:

  • Eğer ebe epizyotomi onarımı konusunda özel olarak eğitilmişse, steril koşullarda kesiği diker,
  • Ebenin bu konuda deneyimi yoksa, kesinlikle onanma girişmemeli, steril bir pedle keşi yerini, kanamayı durduracak şekilde kapatmalı ve en kısa sürede (en geç 6 saatte) anneyi ya hastaneye götürmeli, ya da doktor çağırmalıdır.

                                     SEZARYEN AMELİYATI

               Hangi Durumlarda Sezaryen Ameliyatı Yapılması Gereklidir:

Sezaryen ameliyatı, bebeğin vajinal yoldan doğmasının mümkün olmadığı durumlarda, genel anestezi altında, karın ve uterusun açılarak bebeğin bu yolla doğurtulmasıdır

Sezaryen, bir kadın-doğum uzmanının yapacağı bir ameliyattır. Ancak, gebeleri ilk gören ve izleyen ebe olduğuna göre, hangi doğumların sezaryen ameliyatı gerektirdiğini de kesinlikle bilmelidir. Ancak bu şekilde, zamanın­da karar vererek, sezaryen gerektiren durumlarda hastayı ya önceden has­taneye gönderir, ya da acil durumlarda gerekli önlemleri alarak, gebeyi der­hal kendisi hastaneye götürür.

             Sezaryen Ameliyatı Gereken Durumlar ve Nedenleri:

  • Baş -pelvis uyuşmazlığı.
  • Uterus üzerinde nedbe bırakan ameliyat geçirme: Gebenin daha önce­ki doğumu sezaryen ile olmuşsa, ya da rahimden ur alınmışsa, doğum eylemi sırasında eski dikiş yeri kolayca yırtılır ve uterus rüptürü sonucu hem bebek, hem de anne ölebilir. Şu halde, bu tür gebeler miadına gel­meden 1-2 hafta önce kesinlikle bir hastaneye yatırılmalı ve değerlen­dirilmelidir.
  • Kordon sarkması: Bu durumda çok acil olarak sezaryen yapılmazsa bebek kesinlikle ölür. Gebeye, gerekli pozisyon verilip tüm önlemler alınarak sezaryenin yapılacağı ameliyathaneye kadar bu pozisyonda acil olarak götürülmelidir.
  • Geliş bozukluğu: Bebekte yan geliş, alın gelişi ya da yüz gelişi varsa vajinal doğum olanaksızdır.
  • Plasenta previa: Eğer bebeğin plasentası doğum kanalında bebekten önce geliyorsa, vajinal doğum olanaksızdır.
  • Primipar makat gelişi, yaşlı primipar ya da dekolman plasenta durum­larında da bazen sezaryenle doğum gerekebilir.
  • Fetal sıkıntı: Doğum eylemi sırasında ÇKS de bozulma olursa acilen sezaryen gerekebilir. Hasta derhal, uygun pozisyonda, ameliyat yapıla­bilecek bir hastaneye götürülmelidir.

           FORSEPS YA DA VAKUMLA DOĞUM

Vajinal doğumun kendiliğinden olamadığı, doğumun 2 inci devresinin kısal­tılması gereken durumlarda anne ve bebeğe yardım amacı ile bebeğiır başı­na uygulanan özel araçlarla doğumun yaptırılmasıdır.

            Forseps ya da vakumla doğumu gerektiren durumlar şunlardır:

  • Pelvis çıkımı dar İse doğum hastanede forseps ya da vakumla yaptırı­labilir,
  • Doğumun 2 inci devresinin kısaltılması gereken durumlarda yani anne­de kalp, böbrek, akciğer hastalığı, ya da toksemi (eklampsi, pre-eklampsi) varsa,
  • Fetal sıkıntı, ÇKS de doğum eylemi süresince bozulma olursa,
  • Pelvis uygun, ancak bebek normalden iri ise,
  • Bebek büyük fontanel gelişi ise ya da sajital sütür ön – arka çapa döne- meyip enine çapta dqruyorsa,
  • Primiparlarda bebek çıkımda fazla durursa,
  • Mûltipar gebede servikal açıklık tam ve kordon sarkmışsa, hemen gerekli pozisyon verilir ve gebe acilen hastaneye götürülür. Böyle du­rumda bebek uzman tarafından acilen forsepsle doğurtulabilir.

NORMAL KOŞULLARDA YAPILACAK İŞLEMLER

  • Bebeğin Başını Doğurtunca Hemen Ağzı ve Burnunun Temizlenmesi:
  • Bebeğin bakımı, baş doğar doğmaz başlar. Steril bir gazlı bezle bebeğin ağız ve burnundaki müküs, amnios, kan ve mekonyum gibi sıvı artıkları temizlenir.

Göbek Kordonunun Kesilmesi:

  • Bebek doğduktan sonra ayaklarından tutularak hemen göbek kordonu bebeğe 10-15 cm. uzaklıktan steril iki koher pensi ile iyice sıkıştırılır ve steril makasla kesilir,

Boyunda Kordon Dolanması:

  • Eğer bebeğin boynuna kordon dolanmışsa, başı çıktıktan hemen sonra kor­don 2 koherle sıkıştırılıp kesilir. Kesilmediğinde kordon dolaşımı bozula­cağından bebeğin oksijensiz kalmasına neden olacağı gibi bebeğin anne­den aynlmasını da güçleştirir.
  • Bebek temiz bir çarşaf üzerine alınır.

 

 

Bebeğin Aspire Edilmesi:

  • Bebeğin solunum yolları, steril ince bir sonda ile ağız ve burnu derinden aspire edilerek iyice temizlenir. Sondanın ebenin ağzına gelen kısmına steril gaz bezi konulması uygundur. Bu iş yapılırken sonda ile bebeğin bansı delikleri arkasında tıkanıklık olup olmadığı da kontrol edilir.

             Bebeğinllk Temizliği:

  • Oda soğuk ve bebek küçükse (prematüre) yıkama sakıncalı olabilir. Ilık su ile ıslatılmış, yumuşak bir tülbentle bebek silinerek temizlenmelidîr,
  • Koşullar elverişli ise, bebek banyo yapılarak temizlenir.

            Banyo için gerekli malzemeler şunlardır:

  • Bebeği saracak büyüklükte kurulamak için, temiz bir havlu ve bebek giysileri,
  • 37 dereceye kadar ısıtılmış su. Suyun ısısı dirsekle kontrol edilebilir (Dirseği yakmayacak kadar),
  • Bebeği tamamen içine alabilen banyo küveti ya da leğen (plastik ola­bilir),
  • 2 tas,
  • Büyükçe yumuşak tülbent,
  • Sabun,
  • Banyo yapılan yerin ısısı 25-28 derece olmalıdır.

              Banyonun yapılışı:

  • Banyo kabı metal ise sıcak sabunlu su ile yıkanır, alkol ya da ispirto dökülüp alevden geçirilir. Eğer kap plastik ise kaynamış su ile iyice yıkanır, çalkalanır,
  • Banyo kabı üçte ikisine kadar su ile doldurulur,
  • Eller iyice sıcak sabunlu su ile yıkanıp, antiseptik solüsyondan geçirilir,
  • Banyo kabındaki su sabun ve yumuşak tülbentle köpürtülür, ayrıca bir tas içinde de tülbent sabunla köpürtülür,
  • Temiz ılık su dolu kova diğer bir tasla birlikte yakında bulundurulur,
  • Bebeğin başı sol bilek üzerine yatırılarak, sol el ile koltuk altından kay­maması için tutulup, vücudu suya sokulur,
  • Sağ elle daha önce hazırlanmış olan sabunlu tülbentle bebeğin önce önü, sonra arkası silinir,
  • En son olarak bebeğin başı, tülbentle silinerek yıkanır,
  • Bebek sudan çıkarılıp, başından aşağı birkaç tas temiz su dökülerek banyosu tamamlanır, havlu ile kurulanır,
  • Bütün bu işlemler mümkün olduğu kadar çabuk olmalıdır. Banyo uzarsa bebeğin üşüyeceği unutulmamalıdır.

Bebeğin Göbeğinin Bağlanması:

— Bebek temizlendikten sonra göbek kordonu göbekten 2 cm. yukarıdan temiz bir göbek bağı ile bağlanıp, en az 2 düğüm atılır, kordon Tentürdi- ot ya da Mersolle temizlenip fazla kısmı kesilir,

Göbek üzerine temiz bir gazlı bez konur.

Gazlı bezi içine alacak genişlikte tülbentten ya da gazlı bezden bir kuşak yaparak yandan bağlanır.

Etiketler:

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.