1. Cilt kuruluğu nedir ve kimlerde görülür?

Cilt kurumasının en sık görüldüğü kesim orta yaş ve üstü kişilerdir. Derinin yaşlanma sonucu nemlenme yeteneğini kaybetmeye başlaması sonucu kuru cilt-deri dediğimiz ve tıpta kserozis ası verilen cilt kuruluğu durumu ortaya çıkar Bunun nedeni cildin normal nem düzeyi olan %10 luk oranın azalması ve deri altı hücrelerinin daha az yağ üretmesidir. Bunun sonucunda ciltte çatlamalar, kuruma ve kaşıntı şikayetleri ortaya çıkar. Zaten kuru cilt yapısına yatkın kişiler bir de güneşe aşırı oranda maruz kalma, sık duş alma gibi cildin nem oranını azaltan faaliyetlerde bulunurlarsa bu durumda cilt kuruluğu kaçınılmaz hale gelebilir. Günümüzde insanlar neredeyse her gün duş alıyorlar hatta gün içerisinde birden fazla duş alanlara bile rastlıyoruz. Bu da kaçınılmaz olarak kuru ciltli kişilerin cilt kuruluğu problemleri ile daha da fazla haşır neşir olmalarına neden oluyor.

Cilt kuruluğunun başlıca nedenleri arasında cildin sıcak suya, deterjanlara ve sıvı sabun gibi doğal yağ içermeyen vücut temizleyicilerine, sentetik materyalden yapılmış giyeceklerin neden olduğu sürtünmeler, kuru ve soğuk hava, güneş ışınları, rüzgar, uçak seyahatleri, klima kullanımı, ve cilt ile temas ettiğinde nemi çeken bir takım kimyasal maddeler sayılabilir. Bunlar dış etkenlerdir. Bir de cilt kuruluğunun nedenleri arasında , atopik egzema, sedef, ihtiyozis gibi cilt rahatsızlıkları, bir takım kalıtsal hastalıklar, metabolizmadan kaynaklı etkenler, tiroid bezi çalışma işlev bozuklukları, ani kilo verme, yaşlanma, gibi nedenler ise bedensel faktörler olarak sayılabilir.

Cilti kuruluğunun en önemli belirtisi cildin renginin solgun mat bir hale dönmesidir. Bu renk genelde deride donuk gri beyaz bir renk olarak kendisini gösterir. Cilt kuruluğu şiddeti çoğalırsa cildin renk değişimi yanısıra ciltte gergin bir hal görülür. Daha sonra da ciltte pullanmalar, kepeklenme benzeri deri dökülmeleri, deri soyulmaları, cilt çatlakları ve ciltte derin yarıklar görülebilir. Ciltte görülen kaşıntı zamanla egzamaya dönebilir.

Cilt tipleri arasında deride kurumaya en yatkın olanı adından da anlaşılacağı gibi kuru cilt tipidir. Kuru ciltli kişilerde yukarıda saydığımız cilt kuruluğu belirtileri en sert bir biçimde hissedilir. Yağlı ciltler cilt kurumasına karşı en dirençli ve en problemsiz cilt türleri olarak bilinir. Yağlı ciltlerde genellikle sivilce problemi ve ciltte siyah noktalar, geniş gözenekler görülür. Cildin üzerindeki yağ dokusu, yağlı ciltlerin olması gerekenden daha parlak olmasını sağlar. Karma ciltler ise kuru ciltler kadar olmasa da cildin belli bölgelerinde örneğin yüzde, alında kollarda ve bacaklarda cilt kuruluğu riskini taşırlar.

Cilt kuruluğunun en fazla görüldüğü cilt bölgeleri yağ bezlerinin yeteri kadar olmadığı kol, bacak ve gövdede kısımlarındaki cilt bölgeleridir. Bu bölgelerde cildin sıvı kaybını dengeleyecek yağ bezelerinin yeteri kadar gelişmemiş olması cildin kurumasını hızlandırır. Yüzdeki yağ dokuları daha yoğun olduğu için cildin sıvı kaybı daha az olmaktadır. Kol, gövde ve bacaklarda duş sonrası derideki yağ tabakası geçici süreyle kaybolur ve bu yağ katmanının oluşabilmesi için gözeneklerden tekrar yağ salgılanması gerekir. Bu da bir miktar zaman alır. Vücudun nem kaybını dengeleyebilmesi için ihtiyacı olan zaman, sık yıkanma neticesinde bir türlü tedarik edilemezse bu durumda kronik cilt kuruluğu baş gösterebilir.

Cilt kuruluğu şikayeti olanlara ilk önerilecek şey mutlaka bir dermatolog uzmana görünmektir. Şayet cilt kuruması çok ciddi bir seyir izlemiyorsa bu durumda tıbbi tedavi seçeneği yerine cilt nemlendiriciler adı verilen bakım ve kozmetik ürünler kullanılabilir. Şayet cilt kuruması rahatsızlığı nemlendiriciyle geçmeyecek kadar ağır seyrediyorsa bu durumda  antihistaminik ilaçlar ve tropikal kortikosteroid ile tedavi etmek gerekebilir. Bitkisel cilt nemlendirici kremler ve argan yağı, aloevera yağı gibi cilt besleyici ve nemlendirici özelliği bulunan masaj yağları da fayda sağlayacaktır.