Bahse gireriz, kadınlar bu sıkıntıyı erkeklerden daha fazla yaşıyor. Maalesef bu doğru!

Aft olarak da bilinen ağız yaraları aile içinde aynı anda görülebilir ve muhtemelen kalıtımsal veya yiyecekler yoluyla sık görülebilir. Ayrıca özellikle alerjik kişilerde; alerjenlerle dolu ortak bir çevresel faktörden dolayı oluşabilir. Ne yazık ki, hangi yaş aralığında olursa olsun herkes bir ağız yarası yaşayabilir.

 

Ağız yaralarına neyin sebep olduğunu veya daha hızlı bir şekilde nasıl kurtulabileceğinizi biliyor musunuz? Tabii ki kendi doğal ilaçlarınızı yapabilirsiniz, ancak başka yollar da vardır. Okumaya devam edin, yazımızda ağız yaralarına neyin iyi geldiğini bulacaksınız.

 

Ağız Yarası Olarak Bilinen “Aft” Nedir?

Bir ağız yarası, yanaklarda veya dudaklarınızın yumuşak dokularında, dilinizin altında veya diş etlerinizin tabanında gelişebilen küçük, sivilce benzeri bir oluşumdur. Buna ayrıca ağız ülseri denir. En acı verici yaralar, genellikle en büyük olanlardır.

 

Bir ağız yarası, genellikle yuvarlak veya oval, beyaz veya sarı merkezli ve kırmızı kenarlıdır. Ağzınızda, ağrı oluşmadan kısa süre önce oluşmuştur ve rahatsız edebilir veya acıyabilir.

 

Kabarcık yaraları, ateş uçukları veya soğuk yaralar (herpes virüsünün neden olduğu) gibi yaralar hep ağız dışındadır ve kesinlikle bulaşıcı değildir. Bununla birlikte, aftlar acı vericidir ve yemek yerken veya konuşma yaparken ağrı hissettirme eğilimindedir.

 

Ağız Yaraları Neden Oluşur?

Ağız yaralarının tam nedeni bilinmiyor, ancak sert bir yanak ısırığı, gıda hassasiyeti (çoğunlukla asitli veya baharatlı bir gıdaya veya gluten için), diş temizletmek de dahil olmak üzere birkaç faktörün bir ağız yarası oluşumunu tetikleyebileceğine inanılıyor. Diş fırçası ya da sodyum loril sülfat içeren ağız gargaraları, duygusal stres, hormonal değişiklikler ya da Helicobacter pylori ya da peptik ülsere neden olan aynı bakterilerin varlığı nedeniyle oluşabilir. Ayrıca B vitamini, çinko, folik asit ve demir eksikliklerinin, ağız yarası gelişimine katkıda bulunduğu düşünülmektedir.

Ağız yaraları, aşağıdakileri de içeren belirli koşullar veya hastalıklarınız olduğunda ortaya çıkabilir:

  • HIV veya AIDS gibi bağışıklığı baskılayan virüsler
  • Çölyak hastalığında gluten tüketilmesi; ince bağırsakta hasara yol açan, genetik yatkınlığı olan insanlarda ortaya çıkabilen bir otoimmün bozukluk; bunun, dünya çapında 100 kişiden birini etkileneceği tahmin ediliyor.
  • Ülseratif kolit, Crohn hastalığı veya başka bir inflamatuvar bağırsak problemi
  • Behçet hastalığı; ağız da dahil olmak üzere vücudun tamamında iltihaba neden olan, kökeninin bilinmeyen nadir, kronik, otoenflamatuar bir bozukluktur.

 

Ağız Yaralarına Ne İyi Gelir?

 

Çoğu ağız yarası çok küçüktür ve bir iki hafta içinde herhangi bir yara izi bırakmadan kendiliğinden kaybolur. Ancak küçük olsalar bile ağzınızda 7 ile 14 gün arasında rahatsız edici bir ağrıya neden olurlar. Neyse ki, ağrı ve iyileşme süresini kısaltmanın doğal yolları var, listemize bir göz atabilirsiniz.

Buz Küpü

Küçük buz küplerini yaraya kompres yaparak yatıştırmaya ve iltihaplanmayı azaltmaya çalışın. Buz soğukluğu, yaralı bölgeye olan kan akışını yavaşlatarak ağrı ve şişmeyi azaltır. Ancak bunu ağız dışındaki ve etrafındaki yaralara uygulamak daha mantıklı olacaktır. Ağız içinde diş hassasiyeti oluşturabilir.

 

Ne Yediğinize Dikkat Edin

Pürüzlü (yanmış tost köşesi), baharatlı (biber, köri vb.) veya daha fazla tahrişe ve ağrıya neden olabilecek asitli (portakal suyu) gıdalardan kaçının. Bir ağır yarasını azdırmamak için en kolay yollardan biri, bu gıdalardan uzak durmaktır.

 

B Vitamini Takviyesi

Çift kör bir çalışma, B12 eksikliği olan kişilerde, dil altı B12 vitamini takviyesinin ağız yaralarını önlediğini ortaya koydu. Çalışmada kullanılan miktar, altı ay boyunca günde iki kez 1,000 mikrogram(1 miligram)‘dır.

Buna ek olarak günlük B vitaminleri:

300 miligram B1 vitamini,

20 miligram B2 vitamini ve

150 miligram B6 vitamini

takviyesi almanın bazı insanlara rahatlama sağladığı bildirildi. Tiamin (B1) eksikliği ayrıca, artmış ağrı yarası riski ile de bağlantılıdır.

Yoğurt

Günlük iyi ve kaliteli probiyotik yoğurt tüketmek veya yara olan bölgeye uygulamak ağız yaralarının tedavisi için mükemmeldir. Probiyotiklerdeki dost bakterilerin; ağız yoluyla geçişi ağız içindeki yaraların sakinleşmesine ve iyileşmesine yardımcı olur ve yoğurt serinliği ağrıyı azaltmaya yardımcı olur.

 

Demir Takviyeleri

Doğru ek demir seviyesini öğrenmek veya diyetinizde ek demir istihdam etmek istiyorsanız, laboratuvar testlerini kullanarak bir sağlık uzmanı tarafından demir eksikliği tanısı koymanız gerekir. Demir eksikliği de çok sık ağız yarasına neden olur.

Organik Elma Sirkesi

Elma sirkesi ve sıcak suyu eşit miktarda karıştırın ve bunu, ağız yarasının kaybolmasını hızlandırmak için gargara olarak kullanın. Elma sirkesi, tehlikeli “kötü” bakterileri öldürme ve aynı zamanda faydalı “iyi” bakterilerin büyümesini destekleme yeteneğine sahip olan asetik aside sahiptir. Aslında ağız yaraları için doğal bir antibiyotik görevi görür.

 

Hidrojen Peroksit

Yarım ölçek hidrojen peroksit ve yarım ölçek suyu doğrudan ağız yarasına uygulamak için pamuklu çubuk kullanın. Tedaviden sonra bir saat boyunca yemek yemeyin veya içmeyin. Her gün tekrarlayın.

 

Çay Poşeti veya Çay

Bir dahaki sefere bir fincan siyah çaydan (tercihen organik) kalan, bardağın yarısındaki çayı veya çay poşetini atmayın, çünkü ıslak bir siyah çay poşetini yaralara uygulayarak ağrı ve yanmayı azaltabilirsiniz. Ağız yarasına olumlu etkileri için çayın “tanin” içeriğine teşekkür edebilirsiniz.

 

Glutensiz Beslenme

Gluten intoleransının boğaz ağrısı ile bağlantılı olduğundan şüpheleniyorsanız, o zaman doktorunuz tarafından çölyak hastalığına karşı test yaptırabilirsiniz. Gluten içeren ürünlerin ortadan kaldırılması ağız ​​yaralarına karşı ana savunmanız olabilir.

 

Çinko

Çinko eksikliği tekrarlayan ağız yaraları ile bağlantılı olduğundan eksikliğin tedavisi rahatlamaya yol açabilir. Bununla birlikte, uzun süreli çinko desteğinden önce doktorunuzla konuşun.

Bir ön deneme, günde 150 miligram çinko takviyesinin, yara iyileşme oranını yüzde 50 ila yüzde 100 oranında artırdığını ortaya koydu. Çinko eksikliği olan katılımcılar en fazla faydalanan kesim oldular. Günde bir veya iki kez kaliteli, iyi bir çinko pastil, ağrıyan ve acılı bir ağız yarasını iyileştirmeye yardımcı olmak için kolay bir yoldur.

 

Sodyum Lauril Sülfat Kullanmayın

Ağız yarası oluşumuna ve tekrarlamasına katkıda bulunan bir madde olan sodyum lauril sülfat içeren diş macunu ve gargaradan tamamen uzak durun. Norveç’te yapılan bir çalışmada, sodyum lauril sülfatın ağız yaralarının tekrarlamasına sebep olduğu bulundu. Altta yatan sebep; ağız epitelinin bu maddeye maruz kalmasıyla birlikte sodyum lauril sülfatın, ağız tabakası üzerindeki bozucu etkisinin yara izi sıklığına neden olduğu bulunmuştur.

 

Ağız Yaraları İyileşmiyorsa;

Her şeye rağmen ağız yaraları iyileşmiyorsa ve yayılmaya başladıysa bir doktora görünmelisiniz. Altında yatan başka sorunlar olup olmadığını anlamak için doktorlar bir dizi kan testi veya doku analizi isteyecektir. Bir cilt doktoruna veya durumun devamına bağlı olarak bir dahiliye uzmanına görünebilirsiniz.