Otsu, çalımsı bir bitki olan adaçayı, Anadolu’da hemen her kısal yörede doğal olarak yetişmektedir. Çoğu yörelerde bir ıhlamur kadar değer görmese de aslında bilimsel araştırmalar, adaçayının faydalarını gözler önüne sermektedir. Özellikle adaçayının, 2001 yılında Uluslararası Bitki Derneği tarafından ‘Yılın Bitkisi’ seçilmesi kesinlikle dikkatleri bu bitkiye yönlendirmiştir. Tüm dünyada yaygın bir tüketilen adaçayı bitkisinin yaprakları, kurutulur, çay olarak demlenir ve her mevsim tüketilir. Bir de adaçayı bitkisi bazı et yemeklerine eklendiğinde gayet yumuşak ve hoş bir tat ve koku katar.

Ülkemizde daha çok çay olarak tüketimi yaygın olan adaçayı bitkisi, genellikle ılıman iklimlerde doğal olarak yetişmektedir. Bu bakımdan ülkemizin Akdeniz ve Ege bölgelerinde hemen her yerde adaçayı görmek mümkündür. Ancak karasal iklimin hüküm sürdüğü, kışları don olaylarının sık yaşandığı bölgelerde, soğuk yerlerde adaçayı bitkisi doğal olarak yetişmez, yetişmesi için etrafı diğer ağaçlarla kapatılır.

Adaçayı; kışın soğuk algınlığından korur, mevsimsel hastalıkları önler, sinir ve sindirim sistemlerinin fonksiyonlarını güçlendirir ve daha pek çok konuda tüm vücudu korur. İşte bu faydalarını da içeriğinde bulunan A, C, B6 ve K vitaminine, potasyum, kalsiyum, demir ve magnezyum minerallerine borçludur.

Ada çayının faydaları

  • Cilt sağlığının, gençliğinin, güzelliğinin korunması için doğal bir çare olarak adaçayından faydalanmak mümkün. Cildinizin esnek ve pürüzsüz olması, canlılığını koruması için adaçayı mükemmel bir bitkidir. Adaçayının içerdiği fenolik asitler,  antioksidanlar ve uçucu yağlar bu bitkiyi cilt sağlığı açısından çok önemli hale getirmektedir. Beta karoten adlı madde anti kanser özelliğiyle tanınmaktadır ve adaçayının içinde bolca beta karoten bulunmaktadır. Bu bakımdan düzenli olarak adaçayı tüketiminin başta cilt kanseri olmak üzere tüm kanser türlerini önleyici olduğu düşünülmektedir. Bir de içerdiği çok sayıda vitamin ve mineraller dolayısıyla hem cilt sağlığı hem de saç derisi, yani saç sağlığı için adaçayı tüketimi öneriliyor.
  • Özellikle modern şehir hayatında yaşayıp da strese girmemek, depresyona girmemek mümkün değil. Çünkü her an can sıkıcı, motivasyon düşürücü bir durumla karşılaşmak çok mümkün. Ancak adaçayının strese, sıkıntıya, depresyona iyi geldiği, bu olumsuz psikolojiyi düzelttiği biliniyor. Adaçayının içinde bulunan diosmetin, apigenin ve luteolinin gibi antioksidanlar depresyon ve stres ile mücadele eder. Gün içinde ortalama bir fincan adaçayı içerek zihni, sinirleri yumuşatmak, depresyonu yaşamdan atmak mümkündür.
  • Adaçayı, zihinsel fonksiyonları güçlendirici etkiye sahiptir. Özellikle de ilerleyen yaşla birlikte ortaya çıkan hafıza kaybı, unutkanlık, konsantrasyon bozuklukları ve Alzheimer  hastalıklarına karşı adaçayı tüketimi öneriliyor. Bilimsel araştırmalar düzenli olarak adaçayı tüketiminin hafızayı güçlendirdiğini gösteriyor. Bu bağlamda özellikle Alzheimer hastalığı başlangıcında her gün adaçayı içmenin hastalığın tedavisine katkı sağladığı biliniyor.
  • Adaçayına dair yapılan pek çok bilimsel çalışma, diyabet hastalığının tedavisinde ve kan şekerini dengelemede adaçayının faydası olduğunu göstermektedir. Bu bakımdan şeker hastalığından muzdarip olanların tedaviye ek olarak günde bir fincan adaçayı tüketmeleri önerilir.
  • Adaçayının antiseptik ve antioksidan özellikleri vardır. Bu bakımdan özellikle romatizmadan kaynaklanan enfeksiyonlar ve diğer enfeksiyon hastalıklarına karşı adaçayının faydalı olduğu bilinir. Zira adaçayının içerdiği faydalı vitamin ve elementler çok iyi derecede antioksidanlar içerdiğinden, enfeksiyonları da yok etmesi mümkündür. Bu bağlamda romatizmal iltihaplar, tüm vücut enfeksiyonları, astım ve bronşit hastalıklarından kaynaklanan enfeksiyonlar için her gün bir fincan adaçayı iyi gelir.

  • Adaçayı kalp ve kardiyovasküler sağlık açısından olmazsa olmaz olan kalsiyum ve potasyum deposudur. Bu bakımdan adaçayı kalbi korur. Şöyle ki; 2 tatlı kaşığı adaçayı ortalama 20 mg kalsiyum ve potasyum içeriyor. Günlük 1- 2 fincan olarak tüketilen adaçayı kardiyovasküler sistemin düzgün çalışması ve kalp ritminin sağlıklı bir şekilde devam etmesini sağlar, kolesterolü dengeleyen sodyum içerdiği için de hem direkt hem de dolaylı olarak kalp sağlığını korur.
  • Adaçayı lif bakımından zengindir ve lif içeren besinlerin de sindirim sisteminin fonksiyonlarını desteklediği bir gerçektir. Adaçayı da içeriğinde bulunan lif sayesinde özellikle ishali tedavi eder. Bununla birlikte mideyi ve bağırsak işlemlerinin daha düzenli olarak gerçekleşmesini sağlar. Kısacası adaçayı tüm sindirim sistemi sorunlarını çözecek etkiye sahiptir.
  • Adaçayının cilt sağlığını koruduğundan bahsettik. Adaçayı aynı zamanda vücudu içten de korur ve güçlendirir. Bu sayede yaşlanmayı da geciktirir. Adaçayının yaprakları kan dolaşımının hızlanmasını, hücrelerin daha hızlı bir şekilde yenilenmesini ve hasarlı hücrelerin onarılmasını sağlar. Bolca kalsiyum ve A vitamini içeren adaçayı özellikle hücre yenilenmesini desteklemesi ve hızlandırması sayesinde yaşlanma geciktirici olarak bilinir. Bununla birlikte içerdiği antioksidanlar ciltte meydana gelen çizgileri ve kırışıklıkları giderir, serbest radikallerle savaşır. Tüm bu özellikler de adaçayını anti- aging bir bitki yapar.
  • Adaçayı cildi güzelleştirici, gençleştirici ve kan dolaşımını hızlandırıcı bir bitkidir. Hal böyle olunca da adaçayının selülit oluşumunu önleyen, var olan selülitleri gideren bir bitki olduğunu söylemek mümkündür. Düzenli olarak adaçayı tüketimi sayesinde kan dolaşımı hızlanır ve dolaysıyla da vücuttaki toksinler daha hızlı bir şekilde vücuttan atılır, selülit sorunları da en aza iner.
  • Adaçayının cilde faydalarından bahsettik. Cilde faydalı olan tüm doğal maddelerin saça da faydalı olduğu bir gerçektir. Düzeli olarak adaçayı içmek ya da saç diplerine, kafa derisine adaçayı ile masaj yapmak saç sağlığını koruyucu etki yapar. Bir de adaçayının yapraklarından elde edilen yağ da kafa derisinin sağlığının korunmasına, saçların daha sağlıklı ve gür çıkmasına yardım eder.

Adaçayı nasıl hazırlanır?

1 su bardağı suyu kaynatın. Kaynayan suyun altını kapattıktan sonra içine 1 tatlı kaşığı kadar adaçayı atın ve 10 dakika demlenmeye bırakın. Demlendikten sonra isterseniz sade olarak, isterseniz limon ya da bal ekleyerek ılık bir şekilde tüketebilirsiniz.

Adaçayı tüketecek olanlara öneriler

  • Adaçayı bitkisi kurutularak ağzı kapalı cam bir kavanozda ya da bez bir torbanın içinde aylarca saklanabilmektedir. Bu bakımdan yılın her mevsiminde tüketilebilir.
  • Adaçayı tüketmek isteyenler, bahçelerinde, balkonlarında küçük bir alanda adaçayı da yetiştirebilirler. Bu sayede daha sağlıklı bir tercih yapmış olurlar. Ancak böyle bir imkan yoksa marketlerde satılan poşet çaylar yerine, aktarlardan yaprak halinde adaçayı alınması önerilir.
  • Adaçayı pek çok konuda faydaları olan bir bitkidir. Bu bakımdan düzenli olarak tüketilebilir. Ancak diğer bitkisel önerilerimde olduğu gibi adaçayının da çok fazla tüketilmesi bazı sağlık sorunlarına sebep olabilir. Gün içinde en fazla 2 bardak adaçayı tüketilmesi yeterlidir. Günde 2 fincandan daha fazla tüketilmesi bazı mide sorunlarına yol açabilir.
  • Her hangi bir hastalıktan dolayı tedavi gören, ilaç kullanan kişilerin her ihtimale karşı adaçayı tüketmende önce doktora danışmaları önerilir.
  • Özellikle tansiyon hastaları doktora danışmadan adaçayı içmemeliler.
  • Hamilelik ve emzirme döneminde adaçayı tüketimi önerilmez. Zira hamilelik ve emzirme dönemindeki etkilerine dair yeterli araştırma bulunmamaktadır.
  • Epilepsi hastalarına adaçayı tüketimi önerilmez.
  • Çok sık bir şekilde adaçayı tüketiminin erkeklerin sperm sayılarını azalttığına dair görüşler vardır. Ancak bu görüşleri destekleyecek yeterli bilimsel kanıt bulunmamaktadır.